'Bu şiiri ithafettim, ölmek denen anlara
Göğsünü siper eden, adsız kahramanlara.'
Onda var dönmez bilek, imanla dolu bir iç;
O, tarih boyu yere alnını sürmedi hiç.
Yere değmeyen bu baş, Ortasyadan yükseldi,
Gelmek mümkün olsa kalkar gelirim
Haller bazan elvermiyor be gülüm.
Hasret nedir, vuslat nedir bilirim...
Ha deyince gelinmiyor be gülüm.
İlahi bir sır var aşkta, sevgide.
Bir rüzgar alıp götürüyorsa geleceği topraklardan,
Ekinler boy vermeden kuruyorsa mevsim boyu,
Ve sen, hâlâ….
Elleri bağlı duruyorsan.
Ne Elif,
Ne Mim,
Vedasıyla güneşin karardığında sular
Ne bir bülbül olmayı ne de gül istiyorum.
Bırakıp gidin gayri ey karmaşık duygular
Sükûn ile dolacak bir gönül istiyorum.
Arzular gibi dolu..hülyalar gibi sakin
Bu uğultu neki üst yanımda
Ne ki bu darlığı dünyaların
Ne ki...
Açın diyorum kapılarınızı dostluklara,
Açın ardınacak açın yüreklerinizi diyorum
İnsanlar duymuyor ki...
ı
'Beni kutarmazsan bundan
Vebalim gitmez boynundan! '
Diye, Kıbrıs'ın koynundan
Bir sesleniş vardır bize.
Türküler gelir dilime
Bir ağlamaklı, bir dokunaklı.
Türküler geçer içimden
Türküler haklı...
Bu türkülerde ağlar memleketim.
Ayrılık, dert insana.
Ayrılmam derdi sana.
Bir ömür demet demet
Ne güller derdi sana.
Birakip gitti işte
Sonunda derdi sana.
Seni kaybetmekten korktum yıllarca.
Ardından gitmeğe cesaretim yok.
Yaktığın umutlar bir bir söndü bak,
Yeniden yakmağa cesaretim yok.
Yol uzun, yol yokuş… bundan ötesi
Davranıp çıkmağa cesaretim yok.
Bir ulu sır misali yıllar yılı,
Örtülü perdeler altında gizlediğim…
Açılmış kanatlarla boşluklardan,
Sen miydin süzülen benliğime
Sen miydin çocuğum?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!