Beyaz duvağı gibi
Beyaz duvağı gibi tertemiz umutları
Daha ilk günde etrafında dönen bir arı
Balı hayal ederken ağlatır zarı zarı
Hep benim der sen kimsin ki benim kölemsin der
Bekâsı olmayan dostu dost edinme
Ölenin dili olsaydı,
O gücü kendinde bulsaydı,
Ağlaya, ağlaya şöyle derdi:
Belamıydın be Ayşe?
Gölge oldun güneşe.
Yokmu başka eğlence?
Yuva yıktın zalimce.
Çektin uçurumlara…
Bencilliği yazılı kimliğinde:
İnsanlık niteliği lime,lime…
Düşme sakın eline,
Düşünür bin bir hile!
Fırlatır küstahça bir bakış,
Ruhu şeytana satılmış…
Hatıralar sokağında,
İzlerini aradım geçmişin;
Zaman aşımına uğradı,
Maziden hiçbir şey yok dediler.
Etrafa baktım telâşla:
Tanımadı beni hiç kimse,
Yürekler dalga dalga,
Saadet kapısında.
Coşkulu bahar,
Vecde gelmiş gonca gonca,
Kafileler bölük bölük,
Muhammet alehisselam aşkına!
Geometrik bin bir çizgi,
Çözümlemek bir dahi işi.
Nereden geldi göç emri?
Yorgun kanatları
Göçüyor kuş sürüleri…
Güneş takatsiz,
Yakarışım umutla
Zamanın çarkında beklentim
Acabalarla, aklım telefonun çalışında
Veya posta kutusunda
Sözcüklerim suskun
Ne şafak ağarıyor
Ecele davet
Direksiyonu almış eline,
Kafa tutmuş ecele..
Amân yârabbi !
Ne de hızlı gidiyor;
Erguvan
Gurup oynaşıyor dalında,
Gözüm kaldı alında morunda,
Neden bu fener alayı?
Şölenmi var erguvan ağacı?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!