Gözlerimde yaş,
Ruhumda elem.
Başımı ağrıtıyor,
Hak etmediğim sitem...
Alıcı kuş dönme başımda,
Ötme acı,acı!
Yazılmış kaderime
Kaya gizlese bile
Ne sert esiyor rüzgar
Açmasın çiğdem diye
♥ Sevgim sonsuzdur
Seni seviyorum Allahım! kalbimin her atışı seninle atıyor … Lütfedip bağış ettiğin gözlerimle nereye baksam hep seni görüyorum… Kusursuz yarattığın Evrende bütün yıldızlar milimi, milimine dönerken nasıl bir birine çarpmadan ahenk içinde bir birlerine nasıl faydalı olduğunu görüyorum. Örneğin Güneşin Dünyamıza ışıklarını yansıtarak tüm canlılara ihtiyacı olan ısıyı, aydınlığı estetiği verdiğini,Yeryüzünde ki suların buharlaşıp çeşitli süzgeçlerden geçip tekrar bulut olup yağan yağmurlar ve karlarla, Dünya mıza dönüp tekrar hayatı dipdiri tuttuğunu, Atmosferde ki oksijenin devamlı havayı temizleyip tüm canlıların ciğerlerine her nefes alışlarında girip içerlerindeki kirlenen havayı ciğerlerinden dışarıya boşaltarak devamlı bir devir daim içinde olduğunu, Güneş’in Ayı’n ve yıldızların yüzeyine yansıttığı ışıklarla, Ayı’n ve yıldızların ayna olup simsiyah bir geceye nasıl nakışladığını, uçsuz bucaksız denizlerin dünyamız tüm hızıyla dönerken aynı şekilde taşmadan dökülmeden aynı alanda aynı yerde durduğunu küçücük tohumların Toprak Ananın koynunda nasıl çeşitli renk ve desenlerde yer yüzünü süsleyip hem gıda hem estetik olarak bizlere gönderdiğini, görmemiz için göz, işitmemiz için kulak düşünmemiz için beyin düzenli işleyen bir makine gibi en ince teferruatına kadar milimi, milimine yaratmışsın.Benim küçücük aklımla düşünemediğim daha sonsuz nimetlerin var. Seni seviyorum bizlere aydınlatmak için gönderdiğin “Kuran’ı Kerimini Sevgili Habibini” seviyorum. Sevgim sonsuzdur …Seviyorum Rabbim Seni …. Seviyorum Senin yarattığın her zerreyi …
Maziyi diriltir eski bir şarkı:
Gezer dururum geçmiş zaman tünelinde.
Bazen karanlık, bazen aydınlık olur;
Evcilik oynarım arkadaşlarla!
Bayramları yaşarım,
Baharları elimde tutarım kaçmasın diye.
İsmim elifti,
Alfabenin ilk harfi gibi.
İncecik ve nârin,
sevgi dolu bir yüreğim!
Aydınlık ufuklarda,
bembeyaz güvercin...
Dünya gibi
Dostduk diyenleri gün ışığında gördük…
Vefası neymiş gerçeği görünce bildik.
Kardeşliğimiz aziz ve baki sanırdım,
Dünya gibi kareli, O bivefâ imiş.
Hatıralar sokağında,
Gencecik bir anne:
Kanatlarının altında.
Küçücük yavruları.
Bölmüş ekmeğini,
Bölmüş uykularını…
Fırtına korkunç çıkmıştı,
Sahip olamamıştı gemisine.
Sahilde vuran parçalar,
Çok şey anlatıyordu kendisine.
Kal dedi istemeyerek
Gözlerini kaçırdı, görmek istemiyordu,
Yorulmuş kalem
Yazdıkları dayanır türden değil
Yazılanları okuyor haberci,
Okumak onun için elem
Ya o haberleri dinleyenler
Ağlıyor için,için,
Yetim çocuk oyun büker:
Özler ana,babasını,yaş döker,
Onlar sız olur her yer virane!
Zalim pençesi, girer haneye.
Allâh koymasın üvey eline,
Zehir bulaşarak gelir diline!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!