Şükran Beşışık Şiirleri - Şair Şükran Be ...

Şükran Beşışık

Nefesini tut dinle, senden başka her şeyi
Sor yıkık bir kente, elveda ile biten ürpertiyi
Çıkmazların içinde büyüyen boşluğu
Uzanan eller havada, bedenler yok
Korkunç bir uğultu!
Ay yerinde güneş yerinde

Devamını Oku
Şükran Beşışık

Paramı çalmadın sadece, huzurumu da çaldın
Dünyayı çirkinleştiren yüzün yere batsın.
Uykularımı bölen çılgın akrep
Bir ürpermeyle sarstın umutlarımı…
Ayaz ve uğultulu bir ondört haziran
Hasat ne başkasının gözyaşımı?

Devamını Oku
Şükran Beşışık

Bu sessizliğe kulak ver! Dile gelse ne söylerdi serviler? Bir çok ruhun anısıyla karşılaşacaksın- Madde ve ruhtan ibaret olan insanın, değirmenin derinliklerinde öğütüldüğünü göreceksiniz-Bedeniniz özenle porselen vazoya konulmuş bir çiçekken madde aleminde bir iskelet iskeletten kalmış birkaç kemikten ibaret.
Tezatlarla ekilmiş dünya… hasat zamanı ne topladın? Şimdi ne toplamaya,
Ne de görmeye mecâlin kalmış; Dil tutulmuş, taş kesilmiş- Bu sessizliğe kulak ver! Serviler dile gelse ne söyler?
Bedenin ruhuna mı hâkim olmuş? Yoksa ruhun bedenine mi hükmetmiş? Şimdi derinden bak:Depremler, kasırgalar benliğimizin en temiz değerlerini enkâza çevirmişken nede hızlı dönüyor değirmenler. Torbanda” ne var “diyor melekler, ışık evrenine yükselecek,aydınlık bir ruhmu sun? Yoksa, yerlerde sürünen sefil bir yaratık mısın? Hasat zamanı ne topladın torbana? Değirmenin derinliklerinde biçimlenmiş ruhlara bak! Işık evrenine yükselen ruh neden sen olmayasın? Ruhun bedeninle arkadaş: iyi arkadaş seni yüceltir. kötü arkadaş, bütün değerlerini yitirdir- Kanıtını mı görmek istiyorsun? Olgunlaşan meyveler in tadını duymak istiyorsak nasıl ki, güneş ve su gerekiyorsa, ruhumuzu da ışık evrenine yükseltecek bedendir yaptıklarıyla…
Ruhun bir gün çeşitli şekillerle sonsuzluğun ötesinde, servilerin sessizliğinde bedeni ile olan arkadaşlığına ya teşekkür, ya da lânet edecektir- Ruh seslendi bedenine: İçimde hem Cehennem, hem cennet gibisin- Gerçeğe teslim ol hiç bozulmadan! İnancı kaynağından içki,
Işık evrenine yükseleyim. Gözlerim yine servilere takıldı;

Devamını Oku
Şükran Beşışık

Benim sevdiklerim vardı
Onların hepsini attım
Onlar toprak olacak
Ben ise o toprakta bir gün
Ağaç olup yeşereceğim
Kuşlar konacak dallarıma

Devamını Oku
Şükran Beşışık

Yıl bindokuzyüzonbeş, onsekizi martın,
Gökleri sarmış bir kızıl bulut…
Yüz karası düşmanın.
Çanakkale olmuş ejder,
Conk bayırı bir cehennem,
Top sesleri ile inler!

Devamını Oku
Şükran Beşışık

Sepetler elinde,
Fıldır fıldır dönüyor hüsniye.
Al yiğidim!
Çiçeğimi, ver sevdiğine...
Abe cancağızım,
Birde bakayım eline,

Devamını Oku
Şükran Beşışık

Güneş doğmuştu
sıcaklığına baktım o sendin.
Gece olmuştu
Siyahına baktım
Gözlerindi
O sendin

Devamını Oku
Şükran Beşışık

Işık cümbüşü rükûa eğilir sularda,
İç içe güzellikler takılıyor ağlara,
Evrenin sihirli şarkısı bu, dudaklarda…
Uyansana ey ruhum uyuduğun uykundan!


Devamını Oku
Şükran Beşışık

Kum fırtınası
Altını üstüne çevirdi tüm gücüyle,
Doğa tüm kum tanelerini delice!
Karşı dur hey insan oğlu varmı sın...
Neden öyle tuhaf, tuhaf bakıyorsun? ,
Çevirdiğim sade kum taneleri değil,

Devamını Oku
Şükran Beşışık

Kuyunun masalı

Bir varmış bir yokmuş;
Bir zamanlar kuyu hayatmış:
Şafak sökerken telâş başlarmış,
Testisini alan kuyuya koşarmış…

Devamını Oku