Hala sana konuşuyor şiir
Bir dizede uykum bir yanım gecede
gözlerimin feri yok
Fakat
Bir dizede Güneş tutuşur
içim içine akacak o yolu elbet bulur.
ağustosta bir aralık sonu
kıyametin dertlileri
perişan yürek, iç ağır titrek
bize masal anlattılar çocuğum
hepsi aynı başlayıp,
aynı bitiyordu.
İzmir'den bahsediyorum
bir de hürriyetten,
hatırımda eski İstanbul gibi,
el değmemiş bir mavilik uyanıyor.
söylemesi zor; İzmir'den bahsediyorum,
bir de hürriyetten...
Ellerimin arasından kayıp giden bir şehre yazıyorum
Çocuk seslerinden ırak
Kursağımızda kalan her lokmaya
Kusamadığımız nefretle ve diyemediğimiz sevgiyle...
Her güzel şeyin mümkün olduğu masalları unutun mesela
ne bir batış ne yorgunluk
bir çocuğun uykusunda rüya
karanlık mı karanlık
masalda acı,
acıda bir el,
ellerimiz...
bu sefer şair demesin bir şey
hiçbir şey deva vermiyor
ve bir sigara, bir duman ne'm varsa anlamsız kalıyor
boş ver
eskisi darmadağın bir gelecek ile neyin peşinde koşuyor zaman
kime uzanır bu düş yolları gecenin kör vakti
karlar da düşer önüne
dağlar da...
kalbinin kırığını da al
öyle git buralardan
bildiğin sana kalsın
anladıkları başkalarına
büyümüyor insan
çocuk kalıyor aynı sokaklarda
yalnız
daha kalabalık oyunlar oynuyoruz
daha tehlikeli...
akşam oluyor yine aynı...
gecenin en güzel cümlesi saklı dizinde dizeler uyur
büyütürsün hayalleri koca bir dünya olur
yaşar durursun öyle
kimseye bir şey demeden
gece biter düş bozulur aydınlatır Güneş insanların kirini
uyku bölündükçe zaman çalınır kapından
benim gibisindir sen de şimdi
ya da senin gibiyimdir ben;
beni ne zaman düşünsen.
aklın ücrası talan olmuş
hafızamızda bir saat buruşur eskiden kalma,
sanki dünmüş gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!