Yazmasam diyorum da, kaleme söz geçmiyor.
Ve içimi kemiren eleme söz geçmiyor.
‘Okşa, okşa’ diyen şu kelâma söz geçmiyor;
Müzik uçkurda ise, suçlu keman mı söyle?
‘Teşekkürler’ kaybolmuş almış yerini ‘Mersi’
Her yerde ‘tost mesajı’ ya da çağlanın sesi.
‘İn-out’ arasında sıkışıp kalmış terzi;
Âlem tüm çıplaklaşmış, suçlu devran mı söyle?
Bir keseye bin altın; bin kese bir altına.
Ne oldu şaşıyorum şu Fatihin Halkı’ na!
Halka hizmet yoktur ki, bir de olsun Hakk’ına.
Çaldıran da mı yoksa suçlu çalan mı söyle?
Ellerinde bir sopa, siyasaldan mezunlar.
Dostları değişmiyor, Bush yahut Clinton’lar.
Biraz borç buldu muydu komşuda bir savaş Warl.
Sürü aptalsa eğer suçlu çoban mı söyle?
Ceketini satıyor garip çocuğu için;
Paralı okullarda esrar, kokain.. İçin.
Sonra da mezun olan doğru Kanada kaçın..
Çırak vefasız olmuş suçlu ustan mı söyle?
Bülbül değilim ama altın kafes istemem.
Memleketim üstünde uğursuz ses istemem.
Gelgör ki sussun gayri; yeter be, kes istemem.
Doruk nankör olmuşsa, suçlu duman mı söyle?
Akyaka- 07/01/2003
Saat:20.00
Kayıt Tarihi : 6.1.2011 18:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir zamanlar Türkiye'sinde yaşananlara yapılmış bir özet.
TÜM YORUMLAR (1)