Şanlıurfa Halfeti doğumlu olan şair. Çankırı Karatekin Üniversitesi Tarih Bölümü mezunudur. Ücretli öğretmenlik, gönüllü kütüphanecilik yapmıştır. Evli ve bir çocuk babasıdır.
Önce özüne küstü insan.
Sonra elalem ne der diye yaşadı.
Benliğiyle yollarını ayırdı
Kendine rastlamadı bir daha.
Herkes artık ne kadar da başkası.
Insan ne kadar da kendisi değil.
Bilgi , insana güç vermez.
Aksine kusursuz inşa edilen evrendeki acziyetini öğretir.
Tevazu bohçan öğrendikçe ağırlaşır.
Yükün artar,boynun bükülür.
Cehlinin bilgisine varış,
çokluktan,hiçliğe geçiştir bilgi.
Dünyayı değiştirmek her aklın tahayyülü.
Oysa insanın kendine dahi yok tahakkümü.
Insanlığı düzeltmek ne manalı tefekkür.
Önce kendinden başla son bulsun şu tekebbür.
Tükenmez sandığım tüm anların sahibi,
Şimdiye sığdırmış sanki ezeli ve ebedi.
Bana bir miktar yarın gerek, içinde dünü barındıran.
Tik-taklar dursun artık, sussun gelecek zaman.
Keşkeler olsun bir tek, kum saatinden akan.
Çocuk ruhum alınmış, herkese benzemişim.
Bu kurtlar sofrasında kendime yenilmişim.
Hem Leyla'yı aramış hem Leyla'dan kaçmışım.
Kimse yanmasın diye herkes için yanmışım.
Geçen bir aynadan geçtim Leyla.
Bir yer ki;
Tüm nefsler asılmıştı.
Yalın eşref-i mahlûkat kalmıştı özde.
Ah! keşke dedim.
Bizde kurtulsak cehennemin odunlarından.
Bencillik insana öyle sirayet etmiş ki;
Sanki Iclerine sığdıramadıkları binlerce 'ben' var.
Konuşmaları ben diye başlıyor.
Tüm adımları benliklerine çıkıyor.
El uzattıklarında kendi ellerini tutuyorlar.
Ve gözlerine baktığımda kendilerini görüyorum...
Kimiz ki biz?
Beden, kan ve kibir.
Oysa bizi bekleyen,
Toprak,zifir, Münker ve Nekir.
Kimsin ki sen?
Dağlarla boy ölçüşen cingöz.
Hüvel Baki mezar taşında son söz.
Harabe ruhunu görkemli bedenine gizledi.
Kırıklı çıkıklı acılar yaşarken.
Icinin dehlizlerinde kayboldu bir çocuk.
Yüzünü yere eğdi anne.
Yine de yalancı baharlar takıştırdı gülüşüne.
Mülteci mutlulukları kucakladı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!