Sigara pakedinin küllüğü taşırdığı sabahlarda özledim seni,
Mum ışığının gün ışığına denk geldiği gün doğumlarımda,
Yasemin kokusunun burnumun direklerini sızlattığı,
“5 dakikaya evden çıkmam lazım” deyip seni seyre daldığım o akşamlarda özledim.
Gittim ve gittin.
Şimdi rüzgar uğultularında yatağının boş,
Kahvenin soğuk,
Çayın ise bayat tadındayım.
Gidişini bekletemeyen ben,
Son yudumunu içmediğin bardağı,
Dolapta bıraktığın çikolatayı,
Yatağa attığın,
Hani o en çok sevdiğin,
Üstünden çıkarmadığın,
Her sabah “bununla işe gidebiliyor muyuz?” diye uykularımı araladığın o pjamayı,
Gittiğin yerde bekletiyorum.
Gelirsin diye değil,
Geleceksin biliyorum.
Gelmelisin de bence,
Çünkü,
Çünkü.. Ellerim üşüyor,
Dudaklarım çatlıyor,
Yağmur çiseliyor, güneş perdelerini aralıyor, kış geliyor.
Yaz zaten geçiyor.
Zaman hep ‘sen’ de duruyor.
Ağlamıyorum tamam.
Şimdi nereden bildin ellerimin nereye gittiğini,
Biliyorsun sende, el nereye giderse acının istemsizce orada biriktiğini..
Bir sigara yakalım hadi beraber,
Bilirsin ben çok mutluykende çok mutsuzken de çok sigara içerim.
Zaman Unutuluşların durağı Sevgilim,
Ve gittiğimiz yollar temizleyemeyecek kalbimizin kirini.
Kısma gözlerini hemen biliyorum cezalandırmak istiyorsun beni.
İnsan yalnız kaldı mı anlıyor, ne olursa olsun kim olursa olsun.. Anlıyor işte.
Fakat ben kendi gölgemin bile en uzağında, Sendeyim sevgilim.
Ve sen bir şey unuttun bende,
Sözlük. Evet, evet sözlük işte.
Bildiğin Türk Dil Kurumunun kelime kelime seni açıkladığı sözlük,
Ama hatalı biliyor musun?
Her kelimenin karşısına seni yazmayı unutmuş.
Ben unutmuyorum sevgilim.
Her kelimenin, sözcüğün karşısına sen yazıyorum şimdi.
Ahmed Fehim SOLAK
Ahmed Fehim SolakKayıt Tarihi : 6.3.2018 16:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!