Soytarı Şiiri - Doğu Çankaya

Doğu Çankaya
18

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Soytarı

Soytarının ardından gittim
derinliğe doğru inen rutubetli, yeşil dehlizleri geçerek.
Bir ışık, ilk ışık.
Pelerinin altında karanlık, ellerinde korkunun kokusu
direğe bağlanıp kendi kendine yandı, sonra
biliyorduk ama unutmuşuz, bakarken hatırladık ince dumanına
korku olmadan inanç olmaz
ve inançsız ateş kimi ısıtır.

Kurtarın beni.

Ah hayvanlar, cadılar, mecal ve büyüler
soytarının ardına saklanan iblisler, ateş bir ruh gibi aranızda
ağır ağır yuvarlanıp dikenli patikanın içinden kan revan peşinizde.
O güzel ses, artık yaşlı bir adamım diyor
o güzel ses, karların arasında çınlıyarak dolanıyor
ve yol oluyor uzaktan.
Ah o beslemeler, genç oğlanlar, cahiller
elleriyle ateş taşıyanlar
dilleri siyah, elleri zehir, ruhları kor gibi parlayanlar
rüyaları yarım, sabahları bir hiç
ışık görseler şaşırmayacak, inanacak ve ağlayacaklar
ellerinde yeni doğmuş bembeyaz, tertemiz
suya sokup başından, adayacaklar.
O serinlikte bir an için güç, şans ve deha
dolaşacak gözlerinde. Tutunmadan, kasılmadan
diğerinin yanında yaban
ayna için gölge, gölgede bulut olmadan.

Kurtar bizi

Ah kristalin içinde bin sene adalet için gizlenenler
savunmasız kızıllar, iktidarsız krallar
parmaklarınızın ucunda iz, değişmeyecek soyunuz
bulunduğunuz yol ne garip, ne garip
gitmeden gelmeden, akacak akacak.

Soytarının parıldayan izi, gece de gündüz, gündüz de gece
bilmeden tamamlıyoruz döngüyü
ah pırlanta, altın, elmas, yeşil yakut
fırlıyoruz yeraltından, vahiy ve sevinç
uzaktan gelip gözlerinizi kapatacak mesih

Doğu Çankaya
Kayıt Tarihi : 7.7.2006 23:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Doğu Çankaya