kuşlar da durmayacak ki,
gidecek elbet..
şehrin bekçileri kalacak yalnız..
gökte bir kaç kanat,
sahil de şişeye tıkılmış bir hayat,
yalnızlığın düş kıyısın da
denize kahır sektireceksin..
oltanda bir iki kırık hava,
balıklar gözleyecek,
pus tutan kıstırılmış bakışların..
geçmişini tutup gelmeyeni beklerken
lâl kızılına küfredeceksin..
söylesene!
hüznün nasıl?....⚘
....özlem/
eylül/yirmi yedi
Özlem ÇayKayıt Tarihi : 27.9.2024 13:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
usulca oturduğum bankta gördüm; kıyıya vurmuş bir insan silueti, yanında kahrı gibi kara naylon bir poşette şişe, ardında dağ taşır gibi eğreti bir çöküş....
son dizedeki soru, ( hüznün nasıl*) belki de en vurucu kısım, hem şairin kendi gördüğü manzaranın, hem de okuyucunun hissettiği hüznün derinliğine dair yüzleşme çağrısı.
şiirin bütününde özlem, yalnızlığın ve bekleyişin damıtıldığı bir hüzün atmosferi.
beni de etkileyen bu manzaraların derinliğine kalbimi bıraktım, insanların harika yaşam yaşamalarına niyet ile.
sevgilerimle, teşekkürler duyarlı yüreğine.
nazik cümleleriniz, zarif yorumunuz için teşekkürlerimi sunuyorum.
bakıp görmeden geçtiğimiz her durum içimizden geçip gidiyor aslında ve idrakın farkına, hafızasından çıkarabilenler fark ediyor, duygularımız ile hareket edip gözümüzle mühürlüyoruz.
hissettiğim mührü yansitabildiysem ne mutlu bana.
bilmukabele saygı ve hürmetler efendim..
Onu yaşamak,yalan yaşamın içinde ölüm kadar gerçeğin ta kendisiydi…
Sevgiyle…
hüznün kıyısına yürek otağını kurarak ,yerleşik hayata geçip geri dönen zir olmuştur...bilir görür yutarım...
çaresizlik kuyusuna taş olmama gücünü diliyorum insanlık adına..
kıymetli iç döküm hanenizin kelamlarına sonsuz teşekkürler ederim.
sevgi ve hürmetle...
TÜM YORUMLAR (2)