Gençliğimin hicrânı, sevdamın tamahkârı!
Nûh’un kavminden kalan, pişmanlığın damarı;
Gök renginde saldığın azâba esir kaldım,
Zülüflerinden geçtim ahûzarında yandım.
Yürüdüğün düz yollar kıvranarak ağlaşır,
Servi boylardan sızan ölüm esrarı mısın?
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Ömrümde yargıç mısın, alnımda idam mısın? ...öyle bir finalki!!! şiirin tümüne hüküm vermiş....tüm puanlar yetmese bile dizelerinize bir selamda bizden olsun!!
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta