Sönmeye yüz tutmuş vavlardayım

İlyas Kaplan
1276

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Sönmeye yüz tutmuş vavlardayım

dalgalı deniz mevsimi
yol alıyorum hayal aleminde ki suretlere
sönen ışıkların üstünü örten perde
duygulara dönüşüp anlam kazanıyor
zaman içinde öyle zamanlara bağlanıyorum
diriliyor yenilgiye uğramış kalp
umutlu sabahların fecrine şebnem diye
imkan sunuyor

geçmiş iştiyakıma
her dem insiyakıma
sayılarca ,yıllarca
tene bahşedilen ikramlar iniyor
yıldız yıldız aydınlanan “elif” lerdeyim

şimdi yamaçlara parçalanmış yağmurlar düşüyor
yediverenler dağ başlarına fırtınalar savuruyor
asma dallarına sürgün uç cenahlardan
hep yapraklar düşüyor
su ile balçık arasında
yas tutuyor günahlarım
ahir zamana dek ufku nurlanmış
tenhalara akıyor he zerrem

sırlar denizinde
kim düşlüyor hasret kokulu uykuları
kim büyütüyor amansız tutkuları
yerde ve gökte
kim varım diyor bilmem
nefsin tasallutunda
kim benim diyor, duymam
sema katlarından atılan “ba”lardayım

yağmur düşüyor aklıma tane tane
her dem sonsuzluğun eşiğine taşınıyor
eğik bir erik dalı gibi
kara gecede bir “cim” yırtılıyor
öyle serin
öyle nazenin
hoyrat uğultuların ortasında bir ince çınlamayım
yıkılıp gidiyor ayağımın altından
başımın üstündekilerden
sarıp sarmalanıyorum bin iltifat sağanağı dokunuşuyla

heceler yumuşacık kelimeler sıcacık
iniyorum arzın çorağına her pencereden
ne açım ne tok
ne azım ne çok
ne varım ne yok
ihsana uğramış barınaklarda “hu”lardayım

sadece arzu ve istekleri tahrikle meşgulüm
rutin döngüsüne teslimim
idrak sınırları içinde sair ile münasebetim
öyle bir mahiyetin izleri üzerindeyim
selefler ve halefler birbiri ardınca
zorba bir kuvvete karşı direniyorum
başkaldıran vicdanı susturmak nafile

çığlıksız duvarlar göğsümü yumruklarken
eski fotoğrafların sarısıyla ıslanıyorum
ne firakım
ne ziyan
ardımdan peşisıra giden “sad” lardayım

sessiz vadilerini güneşin kavurduğu
kuraklıklarında toprağın yarıldığı
tüm çöllerin arafında bir tozum
desenler dokunuyor kafamın içinde
henüz kalem hokkaya bandırılmadan
her defasında yeniden çukurlar doluyor
korku yok
ümit vermeden ümit yok

her yorgunluğun bitiminde
gözlerde büyüyor satır satır dualar
birbirine sevdalı
birbirinden sevdalı
kelimelerin çiçek çiçek yağdığı “kaf” lardayım

güz sancılarından
ilmek ilmek büyüyen boşluklardan
denizler ak köpükleriyle “mim”ler getiriyor
derinleşmemiş ıssız mağaralarda
rüzgarlı tepelerde
gamda dövülmüş hayaller kuruluyor
kalpte ezilmenin kaybedişiyle
ruhta daralmanın şiddetiyle
yokuşsuz düzlüklerden savruluyorum

karışıyorum
ötelere süzülen içimin yollarına
hep bir geçmiş demdemesi çınlar sokağımda
yürürüm vakitsiz
beklerim yüreksiz
ya kal diyen bir ses
ya bekletilen bir umut
gizlice kıvılcımlaşan “nun” lardayım

ya da itaat etmek
damarlara kendi hayatını zerk ederek
ihtiramla secdeye kapanıp
ufkunda çınlarken yegane günahlar yönergesi
ziyadeleştiriyor istiflediklerimi
akla sığamayacak kadar eylem
çeşitli fiiller dizisi
yığılıyor çoğalıyor
bereketleniyor nev-i hayat
her defasında aşkla tazelenen
ruhum ışıl ışıl
çiçeklerden bir çelenk
nereden geldiği bilinmeyen bir rüzgar şuuru
bahtımın karasına vuruyor

hem gerçeğim hem düşüm
fikrim esir
duygum esir
idrakim esir
azar azar candan koparılmış
parça parça boşluklara tıkanmış
her şerrin bir hayra tekamül ettiği
ta uzaklarda …sönmeye yüz tutmuş “vav”lardayım

redfer

İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 11.10.2021 17:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlyas Kaplan