Bazen aşk, açık havada bile nefes alamamaktır
Boğulmaktır onunla kurduğun hayaller aleminde
Bazen de minicik bir gülüşe teslim olmaktır
Hayata tutunmaktır ışıldayan gözleriyle
Kimi zaman kilometrelere meydan okumaktır,
Umuda yolculuğa adım atmaktır gelmeyeceğini bile bile
Bir öpücük vardı bilir misin?
Benim dudaklarımda hiç kurumayan
Sende maziye karışan
Bir sıcaklık vardı bilir misin?
Benim avuçlarımda hala duran
Bir adam ağlıyor çıkmazlarında
Yenik düşüyor belki de
Gecelerin şizofren oyunlarına
Bir adam...
Söz geçiremiyor arsızlığına
Yok olması pahasına
Dışarısi soğuk,rüzgarın sesi ağaçlari dövüyor
Sıcak bir otel odası, bana loş bir güvence veriyor
Içimdeki gelgitler medcezirlere kafa tutuyor
Git oğlum işine senden bir yol olmaz diyor...
Bu gece karışığım bende birşeyler var
İçimde şahlanan kabına sığmayan arzular
Fikrimi kaybettim bende değil bu gece
Sana muhtaç sana gebe hiç olmadığı kadar
Bu gece içimde anlamsız bir tamah var
Uykulara saramadım seni
Sabahlayamadım sıcak nefesinle
İstedim seni hep bu saatlerde
Tut elimden kulağıma usulca aşkını söyle
Sabaha ulaşalım aşk nağmeleriyle
Olmadı be
Bir Ankara sabahına yalnız uyandım yine
Sabah her zamanki sabah
Ben her zamanki ben
İçimde tek değişen
Arzularım var yüreğimi delen
Seni bir gün önceden daha çok isteyen
Aşkım oyuncak olmuş ellerinde
Alıp oynuyorsun isteyince
Fırlatıp köşeye attın vazgeçince
Alay ettin belki kendi gönlünce
Kurşun geçirmez bir kalbim vardı
Beklemek zordur gidenin ardından
Buruk bir sestir kulağımda kalan
Daha ne kadar durabilirim elimi yıkamadan
Ya gözlerini kaç zaman silemem kafamdan
Kokun hiç geçmese de burnumdan
Acılar ve özlemlerdir gerçek olan
Bir uçurtmam olsun istiyorum
Gökyüzüyle meşk ediyim bulutların kucağında
Maviyi içime çekiyim tüm safkanlığıyla
Misketlerimi geri verin bana
Yuvarlayım düşüncelerden uzak sabahtan akşama
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!