Ey geceyi gündüzden, gündüzü geceden saklayan
Ey yaprağı tohumda, tohumu toprakta saklayan
Ey ateşi sudan, suyu ateşten saklayan
Sen nerede saklısın?
Ey harfleri içimde, sesimi öteye saklayan
Yar geceyi üstüme ört de öyle git
Uykumu ikiye böl de öyle git
Ellerimi semaya açta öyle git
Yar beni bırakma,öyle git…
Geceyi sabaha bağla öyle git
Karanlıklar henüz aydınlığa çıkmış,
Gece kenti henüz terketmiş,
Sokak lambaları henüz sönmüş,
Kuşlar yemlerini daha yeni kursaklarına indirecekken
Rızıklar taptaze yenice dağıtılmakta iken,
Rüzgar poyrazdan yeni yeni melteme dönerken,
Garip bir kovalamaca bu
Kah gerideyim kah ileride
Uzun soluklu bir sürek avı bu
Avgahına bakan gözler kısılmış.
Garip bir akıl oyunu bu
Şimdi senden çok uzaklardayım
Dağlar ağlar,toprak ağlar,taş ağlar
Gün en siyahında dertlerin,elbisesini giymiş,
Yıldız ağlar.bulut ağlar,ay ağlar.
Şimdi senden çok uzaklardayım
Bumu poyraz hani O'ndan bize esen
Bumudur işrak çıkışı geceyi kesen
Bumu dostlar alem,binbir desen
Yok kurban yok kanmam bunlara...
Yağmur yağıyormuşta ıslanıyormuşum
Her gece tatlı tatlı uykulara dalarken
Üşüme diye örtülere sarılıyorum
Her sabah özene özene aynalara bakarken
Artık sana bakmak için uyanıyorum
Külüme köz düştü benim.
Közüme kor düştü benim.
Koruma çığ düştü de;
Sönmedi yangınım benim
Yüzüme göz değdi benim
Bıktım artık bu hayattan
Seni sensiz yaşamaktan gülüm
Çıplak dört duvar arasında
Seni seviyorum diye haykırmaktan
Sesimin yankısından bıktım gülüm.
Saatlerce senin yerine resmine bakmaktan
Belliki güneşin gölgesindesin
Ehlibeytin,sadatın birleşindesin
Tövbe Peygamberiyle söyleşidesin
Himmet Sultanım,şefaat dile...
Kabenin örtüsünde gözyaşların
biri seni izliyor biliyorsun