Sevda çekenler anlar ancak beni
Yitik sevdaları olanlar
Gözyaşları ile gönülleri ıslananlar
Hayatın en amansız yüzünü yanlız yaşayanlar
Bu kentin sokaklarında dertlerini dolaştırıp
Doğum sancısı çeken bulutlara doğru
Günlerdir kendimi arıyorum kuytu köşelerde
İşlek caddelerde,dehlizlerde,tepelerde
Ağır ağır yaşlanan bedenimde,anılarda,geçmişte
Gözümün gördüğü her yönde,doğuda ve güneyde
Lakin sadece beni buluyorum her seferinde,
Oysa bana ben değil,kendim lazım kendime..
Bir yalnızlık bir sessizlik bir kör kuyu
Yokmu sevdiğimden bir damla ab-u hayat suyu
İflas etmiş ruhum,isyanda dört yön,beş duyu
Uzat elini gayrı ey evlad-ı resul soyu...
Bir bezginlik bir sensizlik bir ayaz,zemheri
Güne karalar çalındı
Gece şimdi bebeğim
Ve ben özlemlerimle
Kederlerimle ümitlerimle belkide
Birgünü daha bitirdim.
Sensizliğin tam ortasında
Bülbül olup gül dalına mı konmalı gülistanda,
Pervane olup ateşlerde mi yanmalı?
Kenan ilinde bir tas su mu olmalı kuyu diplerinde Yusufu bekleyen,
Coşkun akan nehirlerin kavuştuğu koca bir okyanus mu?
Dinle şu sessizliği bre aciz!
Bak neler fısıldıyor sana
Aç gözlerini de karanlığa bir bak
O karanlıkta ne ışıklar sunuluyor sana.
Önce sessizliğin içinden gelenleri bir düşün
Belki şehvet dolu dudaklarından bir tövbe dökülür
Ben yoksun,sen VARIM
Yokluğunda hep darım.
Sen güneşsin,ben ayım
Tutulmuş benler sana.
Bir varmış.hep VARMIŞ
Sen sızıyor duvarlardan
Benlik camları kırıyor.
Sen sarınca dört bir yanı
Cam kırıkları beni kesiyor.
Sen konuşuyor eşyalar
Yine içimi sızlattın
Beni bana anlattın
Gece yarısı ağlattın
Hak'tan bir lutufsun Bergüzar.
Kuytularıma saklandın
Bana Bergüzar kim diye soruyorlar
Bergüzar alnımdaki terdir
Bergüzar sazımda teldir
Bergüzar bedenimde tendir.
Bana Bergüzar kim diye soruyorlar
biri seni izliyor biliyorsun