Son Sahne 'Adımı da Unut'

Fatma Fındık
21

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Son Sahne 'Adımı da Unut'

Hangi aşka sarılacağını bilmeyen kollarında sabahlar gördüm ben,
Akşamlara yürüdüm tereddütsüz.
Saçlarıma benzin kokusu sindi bu intihar girişiminde,
Ellerim kapandı kapı kilitlerine,
Gürültüsüz.
Çıt çıkarmıyor yüzümdeki utancın sahibi.
Sarıldığım yalanların,
Baş ucuma kurduğu tuzakları,
Kör yüreğine yadigar bırakıp,
Yazgıma sataşmayı yeğliyorum bu sefer.
Kaygısız gidişimin acılı yanı.
Özlemini yakıyorum içimde.
Doluyor vaktim.

Deliliğe varan düşüncelerimde,
Soluklanıyor namahrem düşlerim.
Her yolculukta başımı kendi omuzuma yaslıyorum.
Vahlar edip göz ucuyla bakanlara,şımarıklık edip gülenlere,
Yoldan başka bir yeri göremeyen,
Yolculara hayretler içinde hayret ederken,
Kapının önünde buluyorum kendimi.
Paspasının üzerinde kıvrılan kedilerden bir medet beklerken,
Merdivenlerinden çıkıyorum yokluğuna.
Delolmuş gönlümün alasıyla adını yazıyorum duvarlara.

Seni arıyor gözlerim.
Gürültülü beddualar yükselirken havaya,
Son bir sesini duyayım diye,
Meydan okuyorum hayata.
En güçlü sesimi takınıp,merhaba diyorum.
Üzerimden varlığını çekerken,
Son bir sen istiyorum.
Kursağımda takılı kalırken adın,
Hasretini bağlıyorlar boynuma,
Elvedam yarım kalıyor.

Ziyan olmuş içim sıkıyor dişlerini.
Hafaza meleklerim yazmaya hazır bekliyorlar.
Sensizliğe attığım her adımım bir diğerini korkuya salıyor.
Korkunç bir yokluk son buluyor.

Önce gözlerin düşüyor ellerimden,
Parmak uçlarını kaybediyorum ardından.
Çizgilerin siliniyor, hatırımda bulanıklaşırken hayalin.
Saçların, karanlık kapının eşiği,giriyorum içeri.

Adın ardımdan savrulurken,
Sana bırakıyorum seni.

Fatma Fındık
Kayıt Tarihi : 20.8.2011 13:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Savaş Gürsoy
    Savaş Gürsoy

    'Son Sahne'Adımı da Unut'da bitmiş olsa bile gerçekte yürekte kronik bir yara gibi varlığını sürdüren efsanevi bir aşkın muhteşem ifadesini buldum....Öylesine ki böyle bir aşk sevda sevgi hala günümüzde yaşanıyor mu diye de derin düşüncelere daldırdı beni'Son Sahne'Adımı da Unut'..İşte aşk işte sevda işte sevgi işte vefa ,işte hasret işte özlem bu dedirtti bana...İnsanları sağlıklı besleyen sevgi dediğimiz duygu adına çok sevindim bu şiiri okuyunca...Amma finali de hüzünlendirdi beni...Keşke hiç bitmeseydi,mümkünse mahşerde bile sürüp gitseydi...
    Sevgiliye o kadar içten samimi bir çağrı var ki yerin kulağı olsa duyar da döner diye düşünüyorum...Duyup da gelmemek için de taş olmak hatta çelik olmak gerekir bence...Sevgili şiirsevereler siz ne dersiniz bu düşünceme?Sevgili şaire şiirindeki birkaç dizesine bu büyük aşkını öylesine ustaca sığdırmış o kadar yalın sözcüklerle haykırıyor ki anlamamak için yaşamıyor olmak gerekir...
    Kıymetli Şairemiz,sevmek ve de sevilmek fiillerinin en duygulu en değerli iki eylem olduğunun da altını kalınca çiziyor mısralarında ki unutulamayan sevgiliye bu sitemiyle adeta geriye dön çağrısı da bunun en önemli işareti bence.ya sizce?Öyle değil mi?
    Şiirde sade dil seçimi kullanılan sözcüklerin tercihleri ve içi dolu oluşları şiirdeki duyguların yüreğimize okur okumaz nüfuz etmesini sağladığını düşünüyorum...
    İçinde okyanus derinliğindeki sevgiyi aşkı sevdayı hasreti özlemi acıyı hüznü umudu mutluluğu barındıran'Son Sahne'Adımı da Unut'un çok kıymetli şairesini yürekten tebrik ediyorum ve de ayakta alkışlıyorum....Bu alkış seslerimi taa uzaklardan sizler de duyabiliyorsunuz değil mi?Hürmetimle...Savaş GÜRSOY

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Fatma Fındık