Bir gün hiç beklenmeden yazacağım ki sana,
bak, her şey yolunda,
tersine döndürebildim hayatın çarkını da
en acı gerçekler de baş eğiyor karşımda.
Gücümse kafamdan taşıp ayaklarıma dolaşmakta
Sık-sık tökezlemem de zaten bundan...
Ben oyun sanmazdım hayatı asla
ve ne de bu ömrü oyuncak bildim...
Ara-sıra bir resim paylaş ki, seni
donmuş hatıranda
azca göreyim...
Gel susalım, bir kere
Olan oldu, ne çare...
Hayattan ömür kadar
Her gelen geçip gider
Benden olsa, bir eve
Sabit duvar olurdum
Neden yokuşta iken kesişti talihimiz?
Ben hep nefes-nefese, geri dönemiyorum
Bu şehirde sen denen bir ışığım da vardı
Şimdi uzaklardasın, seni göremiyorum
Seninle son görüşte anladım, gidecektin
Güneş’i balçıkla sıvamak istediler,
vicdana kadar kıvırarak
kirlettiler ellerini,
gece düştü,
sevindiler...
Fakat bu zavallılar
Ben bir gönül ehliydim, hasret sıkmazdı beni,
gel ki bu itinasızlık,
bu zıtlıklarla dolu düzmeceler üzdü beni...
Her adımda suskunluklarıyla
zorladılar sabrımı
ve nihayet taşırdılar en son damlayı da.
Gezdirdiğim bu yabancı kim toplumun içinde?!
Bu gün sordum da kendime sükutta yalnız iken
Depresyon ilk teşhisti bundan on beş yıl önce,
Şimdi yüz türlü sendrom kapmışım arta gelen
Sarılmaya bir ruh arar, ya sıkmaya bir cüt el
Bize gam yakışır, işte bu, işin
Yüz kere sevinci soyup giyinme
Bir kere yüzüne tükür geçmişin,
Yüz kere ardından sövüp söylenme
Senin son rifahın yaşadığın an,
Öyle dolup durmuşum ki, döndüm siyah buluta
Yağa seller, ıslanasın, sarıp seni kurutam
Senden henüz bir haber yok bu hasreti avutam
Yüreğimin bam teline kısılmışım bu gece
Başım bir az dumanlarda, gözlerimde uyku yok
Sen çok gezineceksin mısralarımın arasında,
dizelerle, cümle-cümle, harf-harf geçeceksin yüreğimden
Kafiyelerde görünüp sükutumda yiteceksin,
sanacaksın ki, dokunamıyorum sana...
Bense ruhuna akarım her defasında ilhamlanınca.
Her bedahet geldiğinde ellerinden tutarım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!