Sobe Şiiri - Deniz Ercivan

Deniz Ercivan
138

ŞİİR


108

TAKİPÇİ

Sobe

ki çocukluğum benim...

alın terini hiç yıldızlarla serinletemediğim
kanlı yolları hep saçlarımızda
o yaşam denilen şey
zulmet ve külfet
yüzümüzün döndüğü yönde
bizden bağımsız
bizden önce de vardı kuşkusuz

kısaca durduk ödünç verilmiş
kaleydeskopun önünde
emsali şerha şerha döndü dünya
tüm cam kırıkları sonra
alnımın ortasına

oysa bir mandala çizilir sanırdım ömrümüze
içine gömdüğüm gözlerimi de ebruya
kırıldı kaleydeskop
saçıldı cam kırıkları
yok oldu mandala
ebru silindi

bir duvar hüzün düştüğü yerde alnımın
ve seyirtip kapaklanması güneşin kanlar içinde
hep ikindi vakti dedim sonra alnımın ortasına...

ne ince rüzgar, ne narin buğday tarlası
çizgilerin inceliğinde
ne ben attım
rüzgarlarında savrulduğumuz
yelelerin de yoktu senin
hiç toynak da vurmadık seninle
yalnızca kent
bulut, gök ve saç
tedariksiz ve telafisiz gelgitlerinden bir babanın
nabzımın o incecik bileğimden kesilmiş yeri
sonra vuruluşu yanağımın
şevkat ve sevgisizliğe

işte orada öylece kanadık, dinledi alnım...

çocukluğum benim hazin acıların kıyısında
bir saklambaç oyunu
elma deyince sol yanımdan
annem çıksın
armut deyince sağ yanımdan
hiç gitmemiş olsun babam
isterdim zamandan
ve mekandan bağımsız
alnım için yalnızca güneş

ki ne zaman aramaya çıkmışsam
bulutlarla sobelenmiş döndü başım...

-bahardan anneme güzle sesleniş-

Deniz Ercivan
Kayıt Tarihi : 10.7.2014 03:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Deniz Ercivan