Sobe Şiiri - Necla Maraşlı

Necla Maraşlı
64

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Sobe

Hiçbir yerdeydim sen geldiğinde bana hiçbir yerden. Hani elimi tutmuştun ya, hani kaçırmıştın beni kendimden. Hani sen vardın bir de seni takip eden peşinden. Hani kaçmıştık her şeyimizden.
Evlerimizin ışıklarının loş hüznünden açıp kapılarımızı yürüdük, bakir bahçelerin bizi bekleyen alacakaranlığında sobelemek için birbirimizi. Yürüdük gizli bahçemize, öpmek için masum bir yalanı 'sobe' diyen dudaklarımızla...

Üstlerimizde kirli elbiseler, yorgun ayakkabılar ayaklarımızda, bacaklarımızda diken yırtıkları, dudaklarımızda sobeyle kilitlediğimiz yürek sesi, başkalarını almadık oyunumuza, bir biz bildik bahçemizi, bir de bahçemiz bizi.
Birbirimizi sobeleyerek yaşadık bu saklambaç oyununda. Hep saklandık, sonra hep yakalandık birbirimize. 'Sobe' dedik yalnız duvarlarımıza elimizi vurarak 'gördüm seni' birlikte oynadığımız kaçışlarda. 'Bir, iki, üç' diye sayarken peş peşe zamanı, kolumuz alnımızda gözlerimiz kapalı, yalnız duvarlarımıza dayadık başımızı, düşündük hep 'nerede şimdi'.
Nerede olsan da fark etmezdi ki, aynı oyunun içinde sobeleyecektim seni, belki de benden önce sen beni...
Ben hep sana yakalanmak istedim, seni sobelemek, seni düşünmek. Gözlerimi kapatıp zamanı sayarken...
Çünkü bu oyun en güzel seninle oynanırdı. Çünkü bu oyunda oynamak istediğin bendim...
Şimdi düşünüyorum da ne bekliyorduk ki hayattan da sobelerimi çaldın dudaklarımdan.
Işığından ayrılan sessiz gölgem seni çağırdığında ardımdan, yalnız duvarlarıma değil sana yaslanmak istiyordu alnım. O an var ya, tutsaydın gölgemin karanlığından, sobelerim sobelerinde kalırdım...
Ne bekliyorduk ki hayattan.

Necla Maraşlı
Kayıt Tarihi : 6.12.2003 05:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Necla Maraşlı