SİZLERE BEYANATIM
Görmeyin hakir beni,
Aldanarak kel'ime.
Mat etmek için seni,
Yeter iki kelime
Yel eserken sümbüller,
Hazan değer gül üşür,
Ağlar iken Bülbüller,
Leş kargası gülüşür.
Güvenerek gücüne,
Arkandaki sürü ne,
Haramı hörgücüne,
Dolduranlar sürüne.
Aklını başına al,
Arif kelamı dinle.
Haramı kılma helal,
Alay ederek din le.
Her gün saçını tara,
Bıyığını bur ağa,
Hak yolunda at nara,
Binmek için burağa,
Yaratan rahmet eder,
Namazını kılana,
Mahşerde olma heder,
Sende namaz kıl ana.
Olsa cihanda zatın,
Kaşı gözü sürmeli,
Bırakıp techizatın,
Kâbeye yüz sürmeli.
Müçtehit'im su berrak,
Dolu beyaz, kar beyaz,
Kervandakiler çırak,
İçerisinde bey az.
İsmet Murat (Müçtehit)
Ankara Akyurt İlçe Başkanı
İç Anadolu Bölge Sorumlusu
Genel Başkan Yardımcısı
Baba Haber Gazetesi
Ankara Haber Müdürü.
Kayıt Tarihi : 3.10.2020 11:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Burak diye bir varlık yoktur. Kur'anın-İsra suresi dahil- hiç bir suresinin hiç bir ayetinde ne Miraçtan bahis vardır ne de Burak'tan. Dahası; bu gibi iddialar bizzat İsra suresinin 90. ayetinden sonraki 6 ayetinde yalanlanır. Bunlar uydurulmuş rivayetlerde geçen efsanelerdir. Bu konuda detaylı bilgi edinmek istiyorsanız İnternet'te mevzuyla alakalı en yetkili kişilerin videoları mevcuttur, lütfen onları bir dinleyin.
Hayırlı çalışmalar.
Peygamber Efendimiz Miraç’a nasıl çıktmıştır? Miraç hadisesini anlatan hadis-i şerif.
İsrâ hâdisesiyle Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya götürülen Peygamber Efendimiz’e, buradan semâvâta urûc etme, yâni Miraç şerefi bahşolundu. Gerçekten, Mescid-i Aksâ’ya varan Hazret-i Peygamber buradan Hazret-i Cebrâîl’in rehberliğinde “Sidretü’l-Müntehâ”ya kadar çıktı.
Kâinâtın Efendisi Sertâc-ı Enbiyâ -aleyhissalâtü vesselâm- Efendimiz bu hâdiseyi şöyle anlatırlar:
“-Ben Kâbe’nin Hatîm kısmında uyku ile uyanıklık arasında idim... Yanıma merkepten büyük, katırdan küçük beyaz bir hayvan getirildi. Bu Burak’tı. Ön ayağını gözünün gördüğü en son noktaya koyarak yol alıyordu. Ben onun üzerine bindirilmiştim. Böylece Cibrîl -aleyhisselâm- beni götürdü. Dünyâ semâsına kadar geldik. Kapının açılmasını istedi.
Rabbime emanet olun hayırlı geceler
TÜM YORUMLAR (1)