SİYAH ŞİİRLERİ

SİYAH ŞİİRLERİ

Ali Çondal

Saç bağın çözülmüş
zülüfleri yüzünde
ağlamışsın yaş kurumuş gözünde
Özledim ben uyumayı dizinde
selvi boylum şimdi kime yar olmuş
siyah saçlarına aklar mı dolmuş

..

Devamını Oku
Alpay Fırat

Namerdim yalanım, varsa sözümde,
Ne kadar övsem de, azdı gözlerin.
Her mevsim baharsın, inan özümde,
Var oluş gayeme, hazdı gözlerin.

Kalemin hüneri, dilde marifet;
Erişmez tarife, onlar bir afet.
..

Devamını Oku
İbrahim Aydın 2

Nihayet gelebildin yarım satir bekliyorum nerdeydin diye geçirdim içimden. Ama hemen önümdeki orta boylu beyaz gömlekli kız benim gibi yapmadı. Ağaç ettiniz bizi sabahtan beri bekliyoruz, bir otobüs mü var bu hatta dedi. Şoför umarsız bir tavırla gayri ihtiyari bir bakış attı kapıları kapattıktan sonra yola devam etti. Otobüs ağzına kadar dolmuştu güç bela beyaz gömlekli o kızla arkaya doğru ilerlemeye çalışıyorduk. Bize göre sol taraftaki koltukta bir genç oturuyordu,hayır! Daha 18 de bile yoktu herhalde genç olamaz o daha çocuktu. Peki çocuksa elleri neden bu kadar nasırlıydı? Öylece oturuyordu bir şeyler düşünüyordu aslında düşünüyor mu ölüyor mu bilmiyorum hem düşünecek neyi olabilirdi ki bu kadar dalmıştı neydi onu alıp çok uzaklara götüren. Hemen yanında ayakta duran yorgunluğu gözlerinden okunan teyze o çocukla gençlik arasında kalmış delikanlıya bakıyordu gözlerindeki yorgunluğu fark etmesini ve kendisine yer vermesini bekliyordu. Delikanlının hiçbir şey umurunda değildi ne o teyzenin gözlerindeki yorgunluk izleri ne o kot pantolonundaki saç yağının açtığı delikler nede dünden kalma üzerinde taşıdığı amonyak kokusu. Belikli kuyumcu atölyesinde çalışıyordu işaret ve başparmaklarının uçları cila yapmaktan incelmiş birazda parlak duruyordu ve tabi ki tırnaklarının arası siyah lekelerle doluydu. Bir saniye dedim teyze biraz düşünsün biraz ölsün belli ki gece uyuyamamış birazda uyusun sana yer verecektir diye geçirdim içimden. Tekrar yanımdaki orta boylu beyaz gömlekli kıza dönmek zorundaydım. Çünkü az önce beni savunmuştu şoföre hesap sormuştu bizim için, neden ağaç ettiniz bizi demişti. Aslında o hesabı benim sormam lazımdı neden ülkemin beyaz gömlekli güzel kızlarını bekletiyorsunuz demeliydim yeterince beklemediler mi bizim Çanakkalelerden, Sakaryalardan dönmemizi. Gecikirsek gelmezsek ağladıklarını bilmiyor musunuz demeliydim sonra” Nene” hatunun peşine takılıp bize yardıma geldiklerini unuttunuz mu demeliydim ama diyemedim işte.
Elinde pahalı markaların birinin gösterişli bir poşeti vardı biraz eskimişti belki bir yenisini bulsa yada daha pahalı bir marka poşeti bulsa değiştirecekti ama yoktu işte şimdilik bununla idare etmek zorundaydı. Ve biliyor musunuz o poşette o markaya ait bir tişört ya da herhangi bir şey yoktu. Belki sabah çıkarken annesinin hazırladığı ekmek arası bir şeyler vardı ya da çalışırken giydiği önlüğü. Kahretsin birazdan yine o can sıkıcı atölyeye girecekti konfeksiyon atölyesine yine o aynı şey olacak ille de Müslüm, Orhan, Ferdi ille de arabesk dinleyeceklerdi çünkü patronlar usta başları böyle istiyordu.
Bu sistem beni ve ülkemin beyaz gömlekli güzel kızlarını öldürecek. Neden yaptığımız işlerden utanmamızı istiyorlar neden Müslüm, Orhan, Ferdi dayatması neden bu markaların poşetlerine saklıyoruz yiyeceklerimizi taşıdığımız poşete göre mi değer veriyorlar bize anlayamıyorum anlamak istemiyorum.
Şu an önümde duran orta boylu beyaz gömlekli güzel kız az önce beni savunmuştu hiç tanımadığı birin savunmuştu. Düşünecek daha önemli şeyleri vardı elindeki mavi renkli cüzdanı, siyah çantası, kahverengi ayakkabısı ve aynı renk kemeri… Üzerindeki bu renga renk uyumsuzluğu bir an önce gidermeyi düşünmeliydi belkide. Belkide bu ay sonu biraz kendine para ayıra bilirse çantası ve cüzdanı ayakkabısının renginde olacaktı. Oysa tüm hayallerini hüzünlerini düşüncelerini bir kenara bırakıp bir anlıkta olsa beni savunmuştu bu yüzden bir teşekkür borçluydum kendisine. Ona doğru döndüm bakışlarımı fark etmesi istiyordum ki bi an o da bana doğru döndü gözlerinin içine baktım teşekkür ederim diye geçirdim içimden…
“Allahım lütfen ülkemin çocuk yaştaki gençlerini ve beyaz gömlekli güzel kızlarına yardım et…”
..

Devamını Oku
Ahmet Zühtü Çelenk

Erzurum’du,
Gençtim,dinçtim,kaynıyordu kanım.
Elmanın yarısını arıyordu diğer yanım.
Bir çift siyah göz,bakıyordu camdan
Gözüm takıldı,Allah’ım o ne güzel bakıştı.
Sanki bir ok olup yüreğime yapıştı.
Erzurum’du,kardı buzdu kıştı.
..

Devamını Oku
Nihat Kaçmaz

Yalnızlığımı gözlerinizde yakaladım
Kimi siyah,kimi kahverengi,kimi yeşil, kimiside mavi
Siyahta demli bir çay gibi burukluğum
Kahverengide kahvenin yalancı uyanıklığı
Yeşilde uzanıp uyumak istediğim çiğli çimim
Mavide bulutumsu bir hayal
Oysa benim sevdiğimin gözleri,güneşte bal sarısı menekşe
..

Devamını Oku
Durmuş Akıl

Acıların duyumsamazlığında tanıştım onunla
Ve sevdiğimi anladığımda mezarının başucundaydım
Kokusunu duydum bir denizin eteklerinden,
Bir denizin eteklerinden seyrettim güzelliğini
Yalnız kaldığımı anladım o zaman,
O zaman anladım niçin ağladığımı
Artık herşey siyah beyazdı,
..

Devamını Oku
Erdem Uzun

Türkiye. Türkiye. Türkiye. Kökeni çok sağlam olan Osmanlı Devleti gibi bir uygarlığın yıkılması sonucu bin bir zorluklar ile yokluktan doğan bir ülke. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Ama nedense artık eskisi gibi değiliz. Bir yerlerde bir sorunlar var ve biz olduğumuz yerde sayıyoruz.

Bunun nedeni acaba ne diye hiç kimse araştırıyor mu çok merak ediyorum. Ama hiç zannetmiyorum. Çünkü herkes aynı cevabı veriyor. GENÇLİK yüzünden diyor. Ya da demeye getiriyor. En azından 30 yaş üstü nesil böyle düşünüyor. Zaten böyle sorular sadece 30 yaş üstü nesil’e soruluyor. Hiç kimse gelip genç nesil’e böyle sorular sormuyor daha doğrusu soramıyor. Çünkü asıl sebep 30 yaş üstü o nesil’in yaptığı hatalar. Bunu duymaktan herkes rahatsız oluyor. Ama rahatsız olan o kişilerde gençlerin üzerine gitmekten hiç çekinmiyorlar açıkçası.

Geçen birkaç gün içinde okuduğum köşe yazıları beni etkilediği için bu yazıyı yazma gereği duydum. Gençlerin yaşayış tarzını, düşünce tarzını ya da giyim tarzını eleştiren yazılardı bunlar. Bu yazıları kendime bir hakaret olarak gördüğüm için böyle bir yazı yazma gereği duydum.

Önce 30 yaş üstü nesil’in bizi nasıl tanımladığı söyleyeyim size. Hayattan hiçbir beklentisi olmayan, sadece zevk için yaşayan, geçmişinden uzaklaşmış, kendisinden başka kimseyi düşünmeyen bir nesil olarak tanımlanıyoruz. Hatta nesil olarak tanımlamıyor bazı kişiler gençleri. İnsan olarak bile saymıyor.
..

Devamını Oku
Baran Güçlü 2

Karanlığa binlerce isim taktılar
Yuvaları yıkıldı aydınlığın
Geceyi hep zindan yaptılar
Kimilerine ak
Kimilerine siyah
Kalpte hep aşk mı var
Yoksa kalpmi aşkı arar
..

Devamını Oku
Ünal Kale

Garip bir kuş gibi gelipde
Bir sabah pencerende ötersem eyer
Ne olursun yüzünü dönüpde gitme.

O siyah gözlerine doya, doya bakmadan
O siyah saçlarını birazcık okşamadan
Ne olursun yüzünü dönüpte gitme
..

Devamını Oku
Arzu Aslı Karayel

Kara bir gün kapkara...
Kan bile siyah damarlarda.
Gözyaşı hüzün olmuş bulutlarda.
Ne anneler ağlamakta o simsiyah ufuklarda.
Bebeğiydi onun hala yirmi yaşında olsa da,
En güzel ninnilerle büyümüştü kollarında.
Canından can katmıştı melek kokulusuna.
..

Devamını Oku
Burhan Güven

Gece siyah ve karanlık
Vazgeçilmez yalnızlığım
Karanlık gecenin siyahı
Siyah benim ayrılığım

Şimdi susup dinlemek
Dinlemek yalnızlığı
..

Devamını Oku
Gülgibi

Doğduğumda siyahtım,
Büyürken siyah.
Güneşe çıktığımda siyahtım,
Üşüdüğümde siyah.
Korkunca siyahtım,
Hastayken siyah.
Öldüğümde hala siyahım....
..

Devamını Oku
İbrahim İspir

hangi cellat taşır geceyi
göğe açılmış elleri güneşe karşı
kahrı sorgulanır aşkların

siyah bir gül taktım sessizliğe
beyaz şarap bağın tadı

..

Devamını Oku
Mehmet Kazar

Damla damla akar gözüm yaşları
Niye çattın bana hilal kaşları
Belik belik örmüş siyah saçları

Doyamam sevdiğim doyamam sana
Ne yapsanda bana doyamam sana

..

Devamını Oku
Çağdaş Turan

sesler gliyor birşeyler görüyorum
sen annemisinnnn
aaa sen babmsınnn
neoluyor ben kimimm diye
başlamıştır HAYAT

düşünen insanlar, beyaz kağıdı karalayan insanlar
..

Devamını Oku
Şimşek Acar

hayallerimi süslemek için
kesip astığım resimler
hepsi siyah beyaz
hayat ve gerçekler öğretti
yaşamak için renk lazım
kırmızı dudaklar
sarıya kaçan saçlar
..

Devamını Oku
Yiğit Kahraman

sekerek zıplayarak da elbet kızılca kıyamete doğru yapacak bir şey de yok
parçalı umutlarda anlık çıkarsama ki bu da amaçtandır
yine yapacak bir şey yoktur çoğunluk orda gitmek zorundasın vahşetini içine çekerek
başı düz bir çizgi ama siyah da var beyaz da bu işin içinde
senin yolun hani siyah sana doğru dalgalanırken ağzından çıkardığı köpükler
kaç tane sayıyorum köpük işte sen o kadar özgür olacaksın başka yolu yok
bir an bakmışsın yoklar alışmalısın
..

Devamını Oku
Damlazen

Siyah giyiyorum hergün
Bir büyük kalabalıktan kaçarcasına
Koşuyorum,koşuyorum
Yetişemiyorum
O zaman hızlanıyorum,adeta uçarcasına
Ne yapsam da cayamam ya senden
Yetişemem ya sana
..

Devamını Oku
Emrah Şen

Ayrılık makamı şarkılarım ben...

Perperişan odalarda,
Kurumak zorunda güllerim...

Acınası sessiz ezgilerde...
Siyah beyaz tuşlar olmuşum...
..

Devamını Oku
Ahmet Levent Ay

O siyah saçların ile, endamını bir arzetsen.
Gözlerimin içi güler... Bahar güler, hayat güler...
Sen öyle karşımda dursan, ben taş olsam, hep seyretsem.
Aklım feveran eyler... Mecnun güler, meczup güler...
O siyah saçların ile, endamını bir arzetsen.

Biliyorsun, ben kaçamam; aşkın beni hep sobeler.
..

Devamını Oku