DÜNE KADAR
Kuru yemiş ve tombala, yılbaşı gecelerinin vazgeçilmez ikilisiydi. Bayram sabahları el öperdik..Ya bir şeker olurdu armağanımız,ya da mendil içinde harçlık. Kuru incir içine ceviz koyarlar,küçük ellerimizle yafa portakalları soyardık ‘Yerli Malları’ haftasında. Berberlerde ’Akbaba’okunur, kayışlar çelik usturalar bilenirdi. Radyo dinlerdik, ufkumuz genişlerdi. Hayat mecmuasında vizesiz pasaportsuz. Hikmet Ferit Es’le dünyayı dolaşırdık.
Türkiye de 67 il vardı düne kadar.Zonguldak’ta noktayı korduk. İş Bankası kumbaraları ilk tasarruf, ilk mülkiyet. Konkensiz kadın günleri yaşanırdı. Elişleri, danteller örülürken,inçe belli bardaklarda çaylar. içilir,sohbetler edilirdi. Yemek,beyaz masa örtülerinin üzerinde, porselen tabaklarda yenirdi. Komşu, sadece dilde değil yürekte de vardı. Evin küçük kızı komşuya gönderilir. ’bir maniniz yoksa annemler bu akşam size gelecek.’ denirdi. Lacivert yaz akşamlarıda, açık hava sinemalarına ’maile’ gidilirdi.
İnsanlar daha mı az yorgundu ne? Otobüslerde büyüklerine yer verilirdi. ‘Tekel Birası’ve Bafra Maden’ delikanlılığa ilk merhabaydı. Likörümüydü ikram edilen zarif kristal kadehlerde? Akide şekercimiz, macuncularımız vardı ‘yenice sigarası’nın ara kağıdında aylık bütçeler yapılır. Kimliğini bir türlü canlandıramadığımız ve tabii bir türlü canlandıramadığımız ’’Yuki’’ile şenlenirdi evler. Kahve yüz gram alınırdı,hem de taze. Kuruş bir değerinde ‘’1lira’’ vardı. Her kış öncesi evlerde reçeller yapılır turşular basılır,
‘’Job’’kullanırdı,’’Necat’’bulamayanlarımız. Siyah okul önlükleri, beyaz kolalı yakalar geceden ütülenirdi. Sevgileri, sevdadan ilden ile, gönülden gönüle taşırdı kartlarımız, mektuplarımız.
..
Yine musalla taşı gibi ölüye özenmiş hayatı yaşıyor kadın.Oysa bugün onun doğum günü…
Vuslatın soluklarında doğdu, firakın ateşinde yaşlanıyor.
Yüreğinden sızan ince sızıya ağlıyor melekler son kez. Sabah olduğunda onlar da yok olmuş olacaklar.
Doğmadan önce keşfetmemişmiydi o yokluğu.Yokluğu keşfetmek s’essizliğin büyüsüdür.
Esmer bir ufukta bekleyecek esmer kadın artık melekleri. (Aslında esmer değil; Siyah kadın Onun adı.O ki siyahtan çaldı tüm tutkularını, kendini…)
En ümitsiz bir bekleyişse bu, karanlıkla esmerin dansı başlamıştır.En s’essiz dans,en s’essiz yaşam.
Mezardan ölüler de kalkıp eşlik edecek en s’essizinden dansa. Siyahım yine sessizliği yaşayacak,yaşlancak.
..
Siyah saçlar örgülü
Ah anasından görgülü
Yaktın beni sen güzel
Öttü sinem bülbülü
Estin seher yelinden
Ah sarılaydım belinden
..
Yaşamın renkleridir
Siyah ve beyaz
Satır satır dökülür
Beyaz bir kağıdın arkasına
Siyah bir kalemle yazılan yazılar
Hani yazı yazarsınız ya
..
Oniki temmuz bindokuzyüzelliyedi
Ne güzel bir aydı,bir seneydi o
Asker babaya,Tanrını bir hediyesiydi o
Siyah saçlı,siyah gözlü,Zelihaydı o
Yıllar su gibi aktı geçti,şimdi evliydi o
Mutlumuydu bilinmez,bir sırdı o
..
Siyah beyaz yaşadık biz bu hayatı
Onun için kaybetmek sorun olmaz
Bu şehir gönlümü acıyla doldurdu
Karcı Dağı Honaz Dağına bakmamalı
Siyah beyaz yaşadık biz bu hayatı
Sevdalar lafta değil kalplerde yaşamalı
..
şimdi adın siyah
zaman sensizlik
yol ben...
düşen yaprak değil
her rüzgarda sadece ben...
..
Deniz bana akar,
ben denize bakarım.
denizin gözleri siyah
maviye çalar gözlerim
boncuk mavisi.
aglarım her denize baktıgımda
martıların boynu bükük,
..
Alıverin feracemi geyeyim
Geyeyim de mahkemeye varayım
Sen şöyle dur ben davamı göreyim
Al feracem mor feracem yaşmağı
Alıverin martinimi açayım
Açayım da karlı dağa kaçayım
..
taze gelin endamıyla
süzülüyordu
ayın üstüne üstüne bulutlar
simsiyahtı etraf
el yordamıyla araladım siyahı
samimiydi siyah
tek rengi vardı onun
..
(Estera’ya)
bir ressamdın
zaman hırsızı
an’ları durdurabilen
tüm ressamlar gibi
duydum ki
..
Şimdi avazım çıktığı kadar susuyorum..
dilim damağım kuruyor, zil zurna ölüyorum..
medet umduğum her dalı kendi elimle kırıp attım..
üstüne basıp çiğnedim..
daha şafak sökmemiş..
simsiyah..
..
yürüyorum adım adım geceye, ceplerimde dünden kalan sözcükler dilimde edilmemiş yeminlerim var... üstüne örtüyorum sessizliği sensizliğimin üstüne, yüreğimin kaldırımlarını aydınlatan sokak lambaları bir bir sönüyor, çocukken uçurduğumuz uçurtmalar şimdi üstüme gölge oluyor, hani mavi bilyelerim vardı ya şimdi simsiyah ve her biri bedenime saplanan birer mermi çekirdeği, uyurken annelerimizin anlattığı masallarda kayboluyorum, bir varmış bir yokmuşla başlayan, kaybolduğum ormanlarda ne kırmızı başlıklı kızlar yerine üzerime yürüyen kurtlar var, unuttuğum ninniler fısıldanıyor şimdilerde genç kızların dillerinde. pamuk misali elleriyle dokunuyor şakaklarıma yaşlı bir kadın, dudağında hiç duymadığım dualar, camiden çıkan bir amca bastonuyla kırıveriyor putlaşan nefis hilelerini, yeni okula başlayan bir çocuğun beslenme çantasına koyuyorlar küllenmiş hatıralarımı, mavi önlüklü çocukların kaybolduğu okullarda siyah örtülü düşler görüyorum, gittiğim hekimlerden seni soruyorum gözlerime sürmek için, uyanmak için uyanamadığım dünyamdan, tedayülden kalkalı çok oldu diyorlar ben bir benzerini istemiyorum... tarihi geçmiş olsada zehrine razıyım ben seni diliyorum...
..
olmazsa olmaz İşte bazen... Ne zaman çözer sorunları ne de sevgin. Aslında o seni sever, sende onu... Ya peki ayrılık neden? Belki bir çözüm noktası vardır. Belki daha güzel olabilir her şey. Ama bir anlık karar, iki aşkın üstüne siyah bir perde örter. Peki seven gider mi? Gitmez dersin elbette... Aslında ne kadar sevmiş olursan ol, ne kadar güzel bir hayat, ne kadar mutlu anlar geçirmiş olursan ol; hepsi verilen bir anlık kararla duman olur... Hani sevgi nerde kaldı? Ya o günler?
..
Bütün yeşillikler gözlerinde toplanmış,
Artık ağaçlar bile siyah beyaz.
..
Rahata ermez gibi düşüncelerim
Ferahlık bin fersah ötede
Kara bir bulutun loş gölgesi gibi
Siyah siyah ve siyah ille de
Tartışma neye çare
Ne için büyülü anahtar
Sanki her köşe duvar, her gölge duvar
..
Geceler bana gözlerini hatırlatır.
Derin,siyah ve gizemli
Ömrüm kirpiklerine asılı kalır...
Bir idam mahkumu gibi elemli.
..
Siyah Gül
Seni gördüğüm gün bir kırmızı gül almıştım
O gül'e senin adını koymuştum
Seninle buluştuğumuz her gün suladım
..
Sensiz, bensiz, yarınsız, uykusuz bir yıl geçirdin. Yarım, sevgisiz, belki birazda içi buruk bir yılı bıraktın ardın sıra. Doğum günün. Dileklerinin, arzularının en yoğun olduğu andır şimdi. Hayallerinin, özlemlerinin, zirveye çıktığı, hatırlanmak ve mutluluğu benimle yaşamak istediğin günlerden en özeli...Biliyorum dileğin benim, biliyorum ama affet sevgili seninle değilim...
Şükrediyorum her adını anışımda Tanrıya. Yıllar önce seni, benim olman adına yarattığı ve bana bağışladığı için seni. Ve şimdilerde dualar ediyorum her nefes alışımda, seni ömrümün sonuna kadar yazması ve bu öldürgen ayrılıklara son vermesi için. Bugün doğum günün. Yokluğumla perçinlenmiş, acı bir üslupla kulaklarımda çınlayan hüzünlü bir melodi yüzün. Ve sesin, avuçlarımda ufalanan ekmek kırıntıları. Ya o tenin, demir parmaklıkların ardında ışıyan, zor günlerimin doğan güneşi. Bugün senin doğum günün, benim ise bugün batan günüm. Birazdan götürecekler beni. Birazdan koyacaklar soğuk duvarlar arkasına. Günlerim geçmek bilmeyecek. Sana olan özlemimle ısıtmaya çalışacağım bedenimi...Kararacak tüm duygularım. Siyah örtüler çekilecek insanlığıma. Solacağım... Karşına, böyle bir günde, bu şekilde çıkmak istemezdim. Affet beni sevgili.
Bugün, toplayıp vermek isterdim avuçlarına, gökteki tüm yıldızları, ayı, gecenin mavisini... Çıkıp gelmek isterdim sana, binip asi rüzgarların sırtına... Yağmur bulutu olmak isterdim bugün; yüzünü, saçlarını okşamak için...
Affet sevgili, çıkıp gelemedim sana, böyle bir gününde yanında değilim. Hayallerini, dileklerini gerçekleştiremedim. Veremedim bugün ellerimi ellerine. Öpemedim hilal kaşlarının arasından. Bakamadım gözlerine en içten duygularımla.Yüzüne haykıramadım “İyi ki varsın sevgili” diye. “Nice yıllara seninle sevgili” diye... Bugün senin doğum günün benim ise bugün batan günüm. Birazdan sevgili, birazdan gelip götürecekler beni. Birazdan koyacaklar soğuk duvarlar arkasına. Günlerim geçmek bilmeyecek. Sana olan özlemimle ısıtmaya çalışacağım bedenimi...Kararacak tüm duygularım. Siyah örtüler çekilecek insanlığıma. Solacağım... Karşına, böyle bir günde, bu şekilde çıkmak istemezdim. Affet beni sevgili. Nice yıllara bir tanem. İyi ki doğdun, iyi ki benimsin, iyi ki varsın sev
..
Ey benim tatlı canımın acı sevdası
Ey benim gönül sazımın eğri mızrabı
Ey benim yaramda kanayan acı sızı
Ey benim gönül gülümün sivri dikeni
Ey benim ak anlımın karaca yazısı
Ey benim gülmeyen kaderimin sebebi
..



