“Çeşmek Be-zen Sitare
Ezmen Mekon Kenâre”
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Hadi sende vur
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Devamını Oku
Adettendir,seven vurulur
Sevilenindir gurur
Sevgi dolu dizgin
Sevgi içten
Sevgi savunmasız
Sitare he okuduğumda beni alıp götüren mükemmel bir şiir..
Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım
Ah benim bu akıldan sıyrılmış aklım
Kimi gün boşlukta konacak yer bulamayan
Kimi gün inatçı yosunlar gibi kepez diplerine yapışan aklım
Uzun şiirleri sevmem ama bu şiirin uzun olduğunu başlıkla şairin ismini aynı ekranda göremeyince anladım.
Güneyin Çöllerine, Kuzeyin serin yaylalarına götürdü şiir beni.
Sabah kahvaltıımda Tereyağlı, bal gibi geldi.
Seçki kuruluna teşekkürler
Lokum gibi şiir... Yüreğiniz dert görmesin.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar dedikleri böyle bir şey olmalı galiba..
Her yorum yazdığımda arkadaş listemden birileri kaçıyor )))
Komik adamlar sizi !..
Divan edebiyatının aksine, saçma kalıpların kurbanı olmadan,şiirlerin coşkun sular gibi nasıl aktığına harika bir örnek daha...Uyanın ve dökün artık antik kabuklarınızı !..
Saygılar
Fikret Şahin
bazı yerlerde ham kalsa da romantizme gizlenmiş harika bir eleştiri ve elbette aşkın şeffaf örtüsüyle iç gıcıklayan lezzetli bir şiir.
kutluyorum
saygılar
mistisize edilmiş bir romantizmden eli ayağı düzgün bir şiir çıkarmış şair. hüzünlendirici atmosferine insanı çeken , ağlatmaya meyyal, akıcı bir şiir..
ifade güçlü, kurgu mükemmel, şiirin arkafonunda ansiklopedik bir zeka..
ideoloji ve sevgili örtüşmesi olan şiirlerin genel karakteristiğidir ..ideolojik şiirler, genelde mensubu olunan ideolojinin ne kadar yaşanmaya değer bir hayat anlamına geldiğini sevgilileri ile paylaşırlar ..bunu elbet bir davulun tokmağa vurması gibi yapmazlar..mesela ince ve hüzünlü bir keman sesi hissi vererek yaparlar..
insanlar her güzel bir şeyi, her nedense illa ki karşı cinsten birisiyle payşlaşmak istiyor .Merhumda özlemini duyduğu dünyaya giden yolu hulyasındaki sevgilisi sitare ile paylaşmış işte...Fıtratlar böyle oluşmuş demek ki en baştan......
Sitare
“Çeşmek Be-zen Sitare
Ezmen Mekon Kenâre”
Nerden çıktın karşıma böyle Sitare
Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde
Kirpiklerin yüreğime batıyor
Telaşlı bir kalabalığın ortasında
Ayaküstü konuşuyoruz
Nedimin nigehban nergisleri gibi
Üstümüzde bütün nazarlar
Çok utanıyorum Sitare
Dün oturup hesap ettim
Sen doğduğun zaman
Ben bir askeri mektepte talebeymişim
Sen bilmezsin Sitare
Burada gündüzler çekip durduğumuz bir mercan tespih
Geceler içinde uyuduğumuz birer siyah buluttu
Her akşam dokuzda yat borusu çalardı
Yat borusu baştan aşağı hüzün çalardı
Bir derin uykuya atardım kendimi
Siyah benli bir kız düşlerime kaçardı
Bende onu alır anamın düşlerine kaçardım
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
Seninle konuşurken Sitare
Aklıma yıldızlar dökülüyor
Bir çaresiz Zühre oluyorsun Babil caddelerinde
Ateş gözlü kahinler koşuyorlar arkandan
Binlerce meşalenin ışığı kımıldıyor saçlarında
Gökyüzü salkım salkım
Zigguratlar tıklım tıklım
Dönüp dolaşıp dudaklarına takılıyor aklım
Ah benim bu akıldan sıyrılmış aklım
Kimi gün boşlukta konacak yer bulamayan
Kimi gün inatçı yosunlar gibi kepez diplerine yapışan aklım
Gözlerine baktığım zaman Sitare
Bütün çöllere ay doğuyor
Yoldaş ediyorum kendime İmrül Kays’ı Antere’yi A’şa’yı
En kuytu vahaları dolaşıyorum
Hangi vahaya gitsem çadırlar sökülmüş Sitare
Çadırla su arasında bir cılga var
O cılgada narin ayak izlerin var
Durgun suya düşüp kalmış gözlerin var
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
Bazan sapsarı bir benizle geliyorsun
Yorgun çizgileri alnında uykusuzluğun
Biliyorum içinde bir sızı var
Bıçak ağzı gibi bir sızı var
Bu sızıdır işte seni verimsiz kılan
Züheyr’in Suad’ı gibi keremsiz kılan
Kuzeyden güneye
Güneyden kuzeye
Heyy! Gidip geliyorum bu çöllerde
Kureyş’in heybetli ve inatçı develeri
Hiç aldırmadan benim esmer sevdama
Geviş getiriyorlar ufka bakarak
Ben kaçıp Yesrib’e sığınıyorum
Yesrib bahane, bir kitaba sığınıyorum
Dağda, ovada, badiyede okuduğum hep elif
Elif diyorum Sitare, sineme elif çekiyorum
“Ah minel aşk-ı ve halatihi..”
Çok eski bir gerçektir bu biliyorum
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
Sinsi bir yağmur altında beraber yürüyoruz
Ve ikimizde ıslanıyoruz
Ben ne yağmurlar gördüm Sitare
Ben kaç kez iliklerime kadar ıslandım
Bilmiyorum sen kaç yaşındaydın
Ben göğü hep bir kurşun gibi ağır
O şehirde sırılsıklam gezerdim
Bölük bölük insanlar boşanırdı tapınaklardan
Tapınaklar insanları safra gibi atardı
Sonra hepsi bir yere toplanıp bana bakarlardı
Bir gün bu şehrin kirli yağmurları alıp götürdü beni
Gidip bir Uygur çadırında göğü dinledim
Kara bulutlar kükrerken bir Kaşkar sabahında
Oturup Aprunçur Tigin ile seni konuştuk
Bakışlarımı sunuyorum, tereddütsüz alıyorsun
Gizli bir tebessümle çağırıyorum, geliyorsun
Kaşı karam, gözü karam, saçı karam
Umay gibi yumuşak huylum
Nerden çıktın karşıma böyle
Sesin ılık bir bahar güneşi gibi ığıl ığıl akıyor içime
Asya’nın bozkırlarında ordular düşüyor peşime
Yığılıp kalmışım bu Anadolu toprağına Sitare
Adam akıllı yorulmuşum
Ellerin böyle olmamalıydı
Ellerine acıyorum
Ve kim bilir kaç zamandan beridir kalbimi öğütlüyorum
Durup durup ıssız yerlerde
“güçlü ol ey kalbim, güçlü ol
Daha çok işimiz var” diyorum
Bu azgın kalabalıkta seni tam duyamıyorum
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
Yoksa dudakların mı anlayamıyorum
Dilaver Cebeci
EN ÇOK DİNLEMEYİ OKUMAYI SEVDİĞİM ŞİİRLERİN BAŞINDA GELİYOR SEVGİLİ DİLAVER CEBECİNİN BU ŞİİRİNİ ŞİİR USTASI NİHAL MİRDOĞANIN SESİNDEN BİR KEZ DAHA DİNLEMEK İÇİN ŞİİR FIRTINASI NETE GÖNDERECEĞİM BİRAZ DAN ON TAM PUAN YETMEZ BU ŞİİRE ON ON ON BİNLERCE ON TAM PUAN DİYORUM AHH SİTARE AHH
Dilaver Cebeci'nin SİTARE adlı şiirini şiir seven herkese tavsiye ediyorum
Bu şiir ile ilgili 50 tane yorum bulunmakta