hafızamda yer edinmiş
çok eski bir posta pulu
ne dağıldı ne de dinmiş
sis sarıyor İstanbul'u
üç gün oldu demir attık
armatör demiş ki 'battık'
çok uyudu iyi yattık
sis sarıyor İstanbul'u
bulunduğum Kilyos mevki
çarkçıbaşı deli Şevki
kalmadı bu işin zevki
sis sarıyor İstanbul'u
bitti erzak fert asında
belki çorba kor tasında
kasım ayı ortasında
sis sarıyor İstanbul'u
ata alıp abdest gusül
bizim idi Kerkük Musul
sonra yavaş usul usul
sis sarıyor İstanbul'u
sektör yapıyor uyarı
aç diyor Gyro miyar'ı
özledim bizim diyarı
sis sarıyor İstanbul'u
var imkan gezse kenti siz
derdin 'bu el esintisiz'
mütemadi kesintisiz
sis sarıyor İstanbul'u
karnım aç ve ruhum hasta
şimdi ne yenirdi pasta
matem hava sanki yasta
sis sarıyor İstanbul'u
ne kirliler ne de pisler
buluta benziyor sisler
garip duygu tuhaf hisler
sis sarıyor İstanbul'u
çıksa yar balkon terasa
saçlarını bi tarasa
akşam menümüz pırasa
sis sarıyor İstanbul'u..
Kayıt Tarihi : 14.11.2019 06:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!