Ağlayarak başladığımız bir serüvenmiş ömür!
Başı çocuklu, ortası gençlik, sonuysa memat!
Biriktirdiğin neyin varsa gel de birisini götür!
Beşikten mezara kadarki yolculukmuş hayat!
Nerden geldik, nereye diyoruz sorusuymuş ömür!
Hakikati arıyorum, eşyanın hakikatini
Yok mu bir bilge gelsin ikna etsin beni?
Herkes yollara düşmüş soruyor onu.
Bu ezeli arayışın olmaz mı sonu?
Küçük bir kainatmış insan meğer
Her bir hücresi galaksi kadar büyük
Ufku o kadar genişki göklere değer
Yüreği Hakka tahtlık edecek kadar büyük
Bir atom kadar küçükmüş insan meğer
Gözlerimi ilk açtığımda bir melekti karşılaştığım!
Şefkatten ve merhametten kucağıydı ilk yattığım!
Mutluluğumun kaynağıydı hem de sebebi varlığım!
Cennet kokuna hasret kaldığım sensin anacığım!
Ah der demez başımda Hızır gibi nasıl da yetişirdi!
Diriliştir ilkbahar, haşru-neşridir tüm canlıların
Uyanır mahlukat kış berzahından ve sonbahrın
Yeşeriverir kupkuru dallar görünce güneşi ve yağmuru
Tomurcuk açıverir ölü tohumlar işitmişçesine sur'u
Karışmaz bir çeşit diğer çeşide ne kadar sürüklense
Son Peygamberle başlayan tarihki, sayfalarını açalım!
Ne ızdıraplarla yazılmaya başlanmış bir hatırlayalım!
Maziyi geriye sarıp o asırda yaşananlara hele bakalım!
Batıl tasvir edilmez, lakin neler olup bittiğini anlayalım!
İnsanlık Mekke’de cehalet okyanusunda yüzerken!
Sürgündür en ufak bir ayrılık sevgiliden
Hicran yudumlayıverirsin kopunca eller
Tek teselli onunla buluşmaktır yeniden
Kavuşturmamak için anlaşmıştır saliseler
Lezzet devşirirsin beraber olduğun hayallerden
Bir tek kelime kaldı hafızamda o da:Gitme!
Unuttum, unutturdu neyim varsa ayrılık!
Bir tek kelime taşıyorum maziden o da:Gitme!
Bir tek soz olsun geleceğimizde o da bağlılık!
Bir tek çığlık kaldı yüreğimde o da: Gitme!
Yedi tepeye kurulmuş bir şehirdir İstanbul!
Sihirli cazibesine meftundur her fani kul!
Kollarını muhabbetle acmış her iki kıtaya!
Hoşgörü denizi akar gonlunden, Asya'dan avrupaya!
Doguyla batının birbirine kavuştuğu yerdir İstanbul!
Yanık kokan sineme bir sor neymiş ha hasret!
Dumandır içim, göğsümü doldurmuş kasvet!
Beklentiler, özlemler delice saldırır gel de sabret!
Yalnızım, sanırsınki ruhumu kaplamış vahşet!
Tatlı tatlı inletir gönül mızrabımı, ah hasret!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!