Oysa iki adım kalmıştı ilk adına. Sana isimler vermiştim. İlk adına geldim. Nazlıcan masalını okudu Simurg:
Yedi vadi aştın mı? Aşılmış aşkların nefessiz zirvesinde nefsini temizledin mi?
Her insan yedi kez sınanır, kaç kez ondan gitmek için sınandın.Ondan gidişinde yedi kez dönmek için yollar işveler, işaretler, şifreler, tutkusal emareler var.İkinizde hazır mıydınız. İkiniz de biliyor muydunuz?
Yedi kez aşkını ve sabrını ölçtün mü? Onsuzluğun sızısında yedi kıta büyüklüğünde içinde okyanusların oluştu mu? İnsanın içi ancak yedi okyanus kadar büyür. Şimdi hangi güzelin kirlenmişliğiyle onun okyanusunu kirletmişsen damlalarınla temizleme zamanı.
Yedi aldanışın var.Yedisinde de aldanma sakın.İnsan aldanışların uçurumundan nefsin uçurumlarına uzatılan keskin bir telin üstünde yürür. Nefsine yenik düşenler, düşlerinden de düşerek uçurumların en diplerinde yaralı olarak kalır. Yusuf da değilsin artık.Yusuf, yaralıyken düşmedi o kuyuya. En sağlam olduğu dönemde düştü.
-Daha sonra karşına yedi yalnızlık yolu gelecek.Sen şu an sadece yapayalnızlığın evindesin.Yedi yalnızlık yaşadın mı? Yedi kez ölümü bile yalnız bırakan demlerin oldu mı?
Yedi vadi aşmalısın onun ilk ismine gitmene; ama aşk vadilerini yedi kez aşmak için yedi bin kez kendini aşmalısın.
-Ki orada mutlak varlığın gölgesinde kendine geleceksin.Duaların kadar temiz ve içten isteyişin onun ilk adıyla çağırmana nasip olacak dedi.
-Simurg aynasında okunan masalımızın sonsuzluk anlamındayım.
İdrakimize giydirilen elbisenin nakışlarındaydı belirti.İstek ile istenmek arasında Araflar varken ben arınmanın feleğiyim Işıkzen.
-Dönülmez bir seferin safir taşıyan sefiriydim. Yüküm yüreğimde, yüreğim sende.Yol senli özlemlerin taş bağrında. Bağrım yanık, bağrışlarımı okuyan bülbül bu kutsi yolculuğun yarısında yarım kalan , yarine ,gülüne dönmekte.
Aşk denizi"nden geçtik. Aşkın gözü kördü. Biz geçene kadar.Dalgalar gemi, köpükler berraklığın isimsiz kalışıydı.İkimizin yüreği bebeklikten kalma temiz aşklarla kaplanmıştı.
-İçten sevilmelere açıktır bütün güçler.
Ayrılık vadisi"nden uçuşlarımızı görmedi kader. Ya da benden başka ben’e geçtin bu algılardan olmalı ki bu vadiyi aşmaktayız. Ben en önde bülbül olarak gönül zirvene uçmaktayım.
Hırs ovası"nı aşıp kendime gelişin sonsuzluğunda yenildim hırslarıma.Hırslarımın hırsızları varmış. Bir haz düğününe çağıran gülün kırmızı yatağında önce senli kanatlarım, sonra sensizliğin kanatları kırılınca ,can kırıklarının gülü olarak kokunu ve ömrünü benden çektin.
-Oysa, bu ben’i kirleten sürecin kıskançlık tepesinde, adın yok.Yerine geçen adılın gönlü yoktu.Sadeceleri vardı, hazları yedirmeye yetiyordu.
-Üzülesi bir kalıştı. Kalmıştım yoluna. Soluna açılan sarayların kapısı kapanmıştı. Yüreğinin pencereleri önünde serenatlarımı bile duymadın.
-Sabrın seferi oldum. Seferler yüreğimin bir ucundan bir ucunaydı.Ucunda ucu açılmış kırık k’alemlerin vardı. Alem içre aleme katılmak için isimlerini yeniden anmak için bazen Yakup, bazen Eyüp gibi sabrın mizanında tarttım ömrümü.
-Gelmen için daha kaç kutsi kimliğe bürüneceğim bilmiyorum .
Bir c’ana ömrünü katık yapan c’anandın. Tokluğun da yokluğun da içimde.
Âb-ı Hayatı önünde susuz kalmış ve kalakalışlarını kalaylayan terk edilmiş bir bülbül gibiyim. Gagasında senli cümleler, kanatlarında senli hasretler, uçuyor; ama uçmak yolu çok uzak.
Sen varken sevginin zenginiydim.Şimdi sevgini satarak iflasımla müflisliğe geçtim. Sensizliğin müflisi olmak da aşk.Bu kirlenmiş benlik sensizlikle zengin kalamazdı zaten.
-Şimdi kendi yazgımızın kalemiyle güneşi aşktan doğuran güzel ışıklara açılmalıydık.Kadınsal ışıltının aydınlığı salına salına yüreğimi aydınlatmalı.
Bir Simurg aynasında taramalıydın yedilerimi.Yediverenlerin çiçek açmalıydı. Yedi kapın da kapalı. Birisi aşkın kapısı, birisi ayrılığın, biri bekleyişin, birisi isteğin,birisi, içtenliğin, temizliğin.Yedi kapında bekledi
Duruşlarım.
-Kendi gönül evimize ulaşmalıydık. Ve kurtulmalıydık can kırıklarıyla viraneye dönüşmüş ilk aşkın can evinden. İlk aşkların ilk evleri sağlam temeller üstüne kurulur.Bu evin can kırıklarını onaran gönül ustasıyım.
*Yedi penceren var, yedi renk gözlerinle beraber aşkın gökkuşağı olmuştu. Şimdi arınmanın eleğinden geçen mücrim bir ermiş yeliyim.
-Aldatıcı hayatların, hayallerin, yanılgıların, nefislerin suretinden arınma zamanı. Yokluğunda binlerce ders görüldü.İşlendi.Ödevler, alıştırmalar, ders bulmacaları, hatta cevabı yürek kitabında bile bulunmayan sorular çözüldü.
-Çözülüş , direni, diriliş yolculuğunda zeval olmasın bunca hasretim Işıkzen
Kayıt Tarihi : 20.8.2012 15:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)