-l-
Ey kırk yıllık dostlar
Ey ömürleri gurbette geçen çocukluk arkadaşlarım
Ömrümüz hep böyle gurbette mi geçecek.
Gözyaşlarımız hep yüreğimize mi akacak
Uzaktan uzağamı seveceğiz çocukluğumuzun geçtiği dere ve tepeleri.
Bir merhaba demeyecek miyiz eski konu komşuya.
Selam vermeyecek miyiz dostumuz ahbabımıza
Zaman bizi an be an ölüme yaklaştırırken
Dağ eteklerinde meftun ölülerimiz gibi
Bizde yapayalnız mı kalacağız bu üç günlük dünyada.
-ll-
Ey gönül gel seninle bugün firar edelim.
Bedenimiz gurbette
Ruhumuz ve hayallerimizle sılamıza varalım.
Bak ne çabuk göründü doğduğumuz yerlerin dağ ve tepeleri.
Bahar nede güzel süslemiş ovayı.
Tepeliklerde meşe ve palamut ağaçları nasılda gülümsüyor.
At ve eşek tepinişlerini ne kadarda özlemişiz.
Gördün mü kınalı keklik sürüsünün yamaçtan süzülüşünü.
Her taraf renk her taraf ses ve nefes.
-lll-
Bugün unuttuğumuz renkleri gördü gözlerimiz.
Çok zamandır duymadığımız sesleri işittik.
Gül gördük sümbül gördük
Yedi veren yetmiş veren başak
Dağ bayır
Nehir, balık, börtü böcek gördük
Yanık yüzlü, elleri nasırlı garazsız ivazsız
Adam gibi adamlar gördük
Kara gözlü kızlar, elleri kınalı gelinler gördük.
Gözümüzün gördüğü her yer senin benim yitiğim.
-IV-
Bugün kavuşmanın şerefine kucaklayalım
Doğup büyüdüğümüz toprakları.
öpüşüp koklaşalım yıkılmış temel taşlarımızla.
Kurumuş bağ ve bostanlarımızla kucaklaşalım.
Bir şifa niyetiyle yudumlayalım çeşme ve nehir sularını
Üşütsün bizi karşı dağın havası.
Ürkütsün bizi vadiler.
-V-
Ne güzeldi gerçeğin hayali
Beton griliğinden uzak
Gürültü saldırılarını duymamak
Türlü türlü şehir trajedilerine şahit olmamak
Ne güzel hayat, ne güzel hayal.
Kayıt Tarihi : 23.10.2011 14:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ellerine ve yüregine saglık adaşım kutlarım seni
TÜM YORUMLAR (3)