Sıkıntının beş vakti Şiiri - Yorumlar

„Sıkıntının beş vakti“
Neden SIKINTININ bes vakti?
Insana yaslilarin bes vakit ibadete SIKINTI dan gittigini cagristirirken, sairde bundan esinlenerek bu bes vakitte SIKINTI larini bu siirdeki dizelere dökmüs gibi…

„iki çocuk kovalıyor birbirini, ellerinde birer bıçak
martılar bile daha sakin, eğer düşünecek olursak
düşmeden tezgahlara fırından çıkmış taze simit kokusu
açlık bu …“

Günümüzde görülebilecek cocuk manzaralari da olsa, ellerinde birer bicakla birbirini kovalayan cocuklarla siire baslamak oldukca ürkütücü geldi bana…
Bizim karsi oldugumuz medya böyle siddet yanlisi resimli haberleri coluk cocuk, yetiskin demeden veriyor.
Ve bu tür resimli haberleri gören cocuklarimiz biz yetiskinlere sorular yönelttiklerinde nasil yanitlar verecegimizi bilemiyoruz….
Nedeni ne olursa olsun, siddeti yetiskinlerden ögrenen cocuklarin masum siddetinin karsisina martilarin sakinligi ön plana cikarilmasaydi diyorum.
Cocuklara yakisan sevinci, coskuyu neden islemiyoruz dizelerde?…

„….ama merak işte,
neden hep değişmez başlıkla çıkar günlük gazeteler
güneş doğmadan yazılır gibi aynı heceyle aynı kelimeler
tefrika roman dili sanki, hani ezberimizden bildiğimiz
erkek ağladığı zaman ağlayıp, kızla beraber sevindiğimiz
bu kaderdir diyoruz….“
“kimi dertten içermiş, kimi neşeden ….”

Sahi, bende merak etmeye basladim… neden hep degismez baslikla cikar günlük gazeteler? Bunuda mi kadere baglamak zorunda kalalim?

Her zamanki gibi bizi yine düsünmeye sevkediyor sair…
Belli bir bilinc düzeyine gelmis, cok okuyan, düsünen, arastiran insanlara bu günlük gazeteler yetmemeye basladiginda mi hep degismeyen bu basliklar görülmeye ve rahatsiz olunmaya baslaniyor acaba?

„esmiyor rüzgar,
içi geçmiş öğle vakti uykusu sanki, dalgalar dargın denize
bilinmezler saklanmış kuytulara, çekip kepenkleri üstüne
biz açıktayız, bir yaprak düşer birden saçımızı karıştırarak
getirip bırakır tam ortasına ibadetin, sırtımızı okşayarak
bugünde avunuyoruz.
“ümitsiz bir aşka düştüm, ağlarım ben halime ….”

Neden estirilmiyor rüzgar?
Rüzgar insana bir yerlerden ses, esinti ve beraberinde umut getirir!
Bu sarkinin sözlerinin eklenmesiyle de tüm umutsuzluk ve karamsarliklar bu dizelere yüklenmis.

Neden dalgalar dargin olsun denize?
Cok karamsar bir ruh halinin dizeye yansimasi…

„dayar kulağımızı dinleriz sesini,
içerde şafak boyaları üzerine derin çentikler atılırken
türküler söylenir sazlar daha inmeden duvardaki yerlerinden
güvercinlerimizin üstü ölü topraklar, yitik hürriyetlere benzer
gene de hiç üzülme, ilk ziyaret günü boşlukta kalırsa gözler
hasretlere alışıyoruz.
“ayrılık yaman kelime, benzetmek azdır ölüme ….”

Mahpusun psikolojisini cok iyi anlatan betimlemelerle ustaca islenmis dizeler…
Nelere alismiyor ki insan?

„şimdi tam zamanıdır,
beraber yok edelim sevişmeler gibi bütün duygularımızı
karanlıkta seyre dalalım, emanete verilmiş sıkıntılarımızı
çiçeklerimizin zehrini koklayalım fanusumuz içinden
ruhumuzdaki park etmiş sancı, kararımızdan vazgeçirmeden
artık ölüyoruz.
“geçti muhabbet demi, ağla gönül yan gönül ….”

Birdenbire o karamsar dünyadan, sevismelerden duyguyu bile yok edebilecek SIKINTI lari emanete vererek fanusun icinden ciceklerin zehrini koklamaya bosvermis bir dünyaya geciyor sair…
O güzelim ciceklere hicbir zaman haketmeyecekleri zehir yüklenmis!…

„martılar takılıyor çığlık çığlığa son vapurun ardına
iki çocuk, ikisi birden kayboluyor sokak aralarında
ilk odunlar atılırken, ateşi dünde kalmış fırınların içine
hayat bu …“

Oldukca inisli-cikisli, girdaplari olan duygularla dolu ilginc ic hayat öyküsü siiri.
Tekrar tekrar okudum daha iyi anlamak icin…bir yerde anladigimi sandim, bir baska yerde anlamadigimi gördüm…
Bir dizede bir sözcükte umudu yakaladigimi sandim, diger dizede umudumu yitirdim…

Beni hala düsündüren… güzel, ama hüzünlü türk sanat müzigi parcalariyla renk katilmis oldukca etkileyici siirsel tiyatro sahneleri ya da bir film izledim hissileriyle kaldigim bir siir…

Yine her zaman oldugu Cevat Cestepe damgasinin vuruldugu sözcüklerin, duygu ve düsüncelerinin nakis nakis islenmis oldugu bir siir… kutluyorum

Güzel bir çalışma
kutluyorum.

Bir buket çiçek demetinde rengarenk duygular..

Kutlarım üstadım TEBRİKLER...

Selam ve muhabbetlerimle tam puan..
Allaha emanet ol.......yunus karaçöp

Hikaye anlatımıyla başlamış şiir.Çarpıcı bir sahneyle gelecek mısraları haber veriyor.Sonra insan olmanın farklılığı...Merakla bakış atılan insani bir yön...Bir avuntunun rüzgar bekleyen dramı...Belki bir özgürlüğün özleminin duvarlara ve notalara yansıması...Garip bir halin tercümesidir karanlık hayatın gölgesinde ömür denen keşmekeş...Hikaye anlatımıyla bitirilmiş şiir.

Şarkılar yön vermiş dizelerin dümenine geçerek.Belki de başını sallayarak ritme uyan bir insan siluetinde yaşamak denen ağırlığın altında ezilen gönüllerin tercümanıdır mısralar...Kimbilir...

Kutluyorum üstadım,yine şiiri dolu dolu yaşattığınız çalışmanız için...Tam puan...Sevgi ve saygılarımla...

bence coguna yeterlı ozenı gosteremedıgımız ve yonetemedıgımız zamandan kesıtler,,,,,,,,evet ıste hayat bu,,,,,,
saygılar
mıne ozdemırtas

Hiç de yabancısı olmadığımız bir zamandan kesitler..
Şarkılar,şiirler ve yaşam...Hüzün yüklese de yüreğimize.
Kutluyorum Sn.Çeştepe
Saygımla

hüzün bastı hüzün.....sarsıldım dizelerin içinde....kocaman yüreğinize sağlık...tebrikler...teşekkürler....

tebrikler

SN. ÇEŞTEPE
BU DİZELERE YORUM YAPILAMAZ....TEK KELİME İLE OLAĞANÜSTÜ...BÜYÜK BİR BİRİKİMİN KALEME DÖKÜLÜŞÜ...HARİKASINIZ...TEBRİKLER...TEBRİKLER..TEBRİKLER SİZE GÖNÜL DOLUSU...WEB SAYFAM DİZELERİNİZLE DEĞERLENİYOR...SEVGİ VE SAYGILARIMLA...

şairin birikimi, getirdikleri geniş. dağarcığı da. çok güzel bir şiir
şiirin yazılış şekli de hasbelkader değil gibi algıladım. ince elenip sık dokunmuş.

şiirin hikayesindeki bölüm açıklamaları da bana 'the wasteland' deki şiir sonundaki açıklanışları hatırlattı.

yazılış emeğine uygun, eşgüdüm okumak gerek şairin şiirlerini, aslında her şiiri öyle okumak da gerek..