ölüm bize sefa ölüm bize düş müydü anne
baktıkça duvardaki resmine gözlerimin rengi soluyor
köreliyor nefsim güneşin batışında esmerleşiyor yüzüm
acılardan sarhoş halsiz düşüyorum geceye
nefes olan göklerine asılmış salkım saçak bulutlar
matemini bürünmüş yengisi sessiz çınarlar
’’kurt mu düştü çürüyen köklerinize’
‘hangi idam sehpasında eğildi dalınız’’
Bir devin çöküşü bin devrime gebe
börtü böcek kuş seslerinde çınlayan bu keder
kucakları sımsıcak kanatları gergin gözleri ıslak
benliğine vurgun yıldızların yakamozunda hüzün
nehir yatağına aşık ırmakların mahmur uykusu
uyanın gaflet uykularınızdan...
şafaklarınıza asılan güneşe selam olun
‘’Bulutların sunaklarında kıyım kıyım gözyaşlarım anne’
mecnun çöllerine kurban sürgünüm’’
kuzuların sessizliğinde tahtı divanım
ulu bir kurdun salasından düşerim göklerine
şiir gibi serilirim anne
yaprakların arasında saklı mendil
sevdanın mahzun gülü
kalem kağıt mürekkep maviliğinde değildir bu
yağlı sicimleridir ayağımda kelepçe
boynuma cendere
efil efil sallanırım salıncaklarında rüzgârın
pir sultanların yoluna selam duran keşiğim
kaidelerince bin yıllık düşün
bir ölürüz bin doğarız nuruyla
aslan yatağı kundağında yavrusunu emziren ey kutlu ece
ak sütünü helal et! al yüzünden sür gözüme namahrem
meryem ananın ahit sandığına bele kundağım
ruhunla sarmala devrim olsun
ruhunla sarmala evrim olsun!
ulaşsın denizlere.
Kayıt Tarihi : 13.8.2025 09:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!