Şiir Değildir Şiiri - Ömer Baycan 3

Ömer Baycan 3
111

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Şiir Değildir

Kendimle alakalı,
Hiç böyle bir adam hayal etmemiştim.
Hayalini kurmadığım bir hayatta yaşamak,
Oldukça zor ve tedirginlikten ibaret.
Sanırım hazırlıksız sınava giren,
Ürkek bir öğrenci gibi kaldım ortada.
Umut yok, kasvet ve karamsarlık çok,
Bir ihtimal diye diye,
Şansa bıraktım birçok şeyi,
İki dünya arasındaki uçurumdan,
Seyretmekten ve seslenmekten,
Yorulmuş bir beden ve ruh taşıyorum.
Oysa bir köylü çocuğunun,
Saf ve duru, gösterişten uzak, maksimum mütevazi,
Ya da tam tabiri ile,
Basit bir adamı olacaktım bu hayatın, ileride.
Zeki bir çocuk olmam kadar,
Yaramazlıklarımdan dolayı da göz önünde,
Hatta rast gelenin dilinde olmamdan doğmuş,
Özgüveni ile muhtemelen köyümün sayılı, güzel,
Alımlı ve itibarlı kızlarından birine çıkacaktı yolum.
Derken; herkesin o bu zamanda gıpta ile özlediği,
Acaba bende yaşayabilir miyim dediği,
Yine oldukça art niyetten ve entrikadan uzak,
Camdan cama ile başlayan,
Sonra kuytu, kenar köşelerde iki kelam,
Düğün, bayram fırsatı bakışmaları,
Belki bir ulak mektubu heyecanı ile süren,
Tadı damaklarda kalan bir aşk yaşanacaktı.
Ufak tefek dedikodu kazanları olsa da,
Ana, Baba korkusu sarsa da,
Köyün ağır toplarının devreye girmesiyle,
Örf ve adetlere aykırı bazı şeylerin,
Bir meclis edasıyla gözden geçirilmesiyle,
İşler tatlıya bağlanacaktı.
Adını koyalım şu işin faslına geçilip,
Yüzükler kesilip, resmiyet kazanan,
Buna rağmen sınırları olan bir sevda ile,
Ekin ya da fındık tarlaları şenlenecekti,
Ardından anfilerin dibinde kulakları çatlatırcasına,
Çalan müzikler olmadan, herkesin vakur sohbeti ile,
Birbirlerini rahatlıkla duyabildikleri,
Kınaların yakıldığı, yeni sevdalananların oluştuğu,
Yerine göre ağır abiler ve gençlerin demlendikleri,
Birkaç mermi yakıp, oklar vurulup,
Çeyizlerin asıldığı, herkesi heyecan saran,
Günlerce konuşulan, düğün kurulacaktı,
Öyle kibarımsı ellerimiz,
Cafcaflı elbiselerimiz olmayacak,
Bir kasket ya da yemeni ile terlemiş,
Yüzünde gülücükler açan insanlar olacaktık,
Birkaç ihtiyara yeniden yaşama sevinci katacak,
Katırına odun sarmış, dağdan dönerken,
İçten yanık bir türkü tutturacaktık.
Yine belki bir telefonda,
Ya da toplantı salonunda,
Konferansa verir gibi değil de,
Köy kahvesinde çene çalacaktık,
Ama mutlu olacaktık.
Sofraya salam yerine, kızartılmış dilimli kabak,
Sucuk yerine incir kurularının geldiği,
Yatan, kalkan, gezen, göçen demeden,
Kümesten, tavuktan müsaade alınarak getirilen,
İki yumurta ve tazecik bir tas yoğurt ile,
Karınlar doyup, şükürler edilecekti.
Dizi dizi testler yapılmadan,
Bir gece koşuşturup, ebeler bulunarak,
Evlatlar gelecekti dünyaya.
İşte tam bu noktada;
O evlatlara,
Şimdi bizim bile halihazırda zorlandığımız,
Bir türlü içimize sindiremediğimiz,
Hatta başta dediğim gibi,
Bir türlü tedirginliğini yok edemediğimiz,
Bu değişik, yorucu, gürültülü,
İnsanın insandan her türlü kötülüğü beklediği,
Samimiyetsizliğin, çıkarcılığın tavan yaptığı,
Aman evladım konuşma, aman samimi olma,
Kimmiş, nereliymiş, ne iş yaparmış,
Bak şuradan git, buradan gelirsen daha güvenli,
Kapını kilitle, sırrını verme, vesaire, vesaire,
Aptal aptal, sorularla hayatı öğretmek yerine,
Bilmesi gereken üç beş temel kuralı,
İnsanlığı, yaşamaktan keyif almayı öğretecektik.
Biz ne ara buralara geldik,
Buradaki her haltı köylerimize götürdük,
Bu saatten sonra sanırım geri dönüş yok,
Belli ki zamana yenildik,
İçimizde bir dünya, dışımızda başka bir dünya ile,
Ah vah ederek geçecek günler,
Bugün dediğim gibi,
Belki ileri de daha da şaşkın bir halde olarak,
Aynı cümleyi tekrar edeceğimden hiç kuşkum yok.
Kendimle alakalı,
Hiç böyle bir adam hayal etmemiştim.

Ömer Baycan 3
Kayıt Tarihi : 27.6.2024 03:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zeynep Canbaz
    Zeynep Canbaz

    Yüreğinize sağlık...

    Cevap Yaz
    Ömer Baycan

    Teşekkür ederim

TÜM YORUMLAR (2)