Sığınak Şiiri - Muhammed Burhan Gerger 2

Muhammed Burhan Gerger 2
6

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Sığınak

Nisyana şartlamıştım mazimdeki tüm kabahatleri,
Kendini koyacak kavi bir kabir bulamadı ezel.
-Bir nefretten başlayan sevda olmama temennisiyle-
Bu şehir yalnız ve yalnız ayakları ıslakken güzel.

Zamanın evladı değilim, göğsüm meftun uzaklara,
Bu devran ki karanlık kanat germiş tertemiz aklara.
Ömrümü sığdırmaya çalışırken kör sığınaklara,
Süpürdü mülkümü vokalinde çığlıkla esen bir yel.

Sönüp küllere dönünce çocukluğumun şen ocağı,
Dikince ufkuma saçına kırlar düşen onca dağı,
Bırakıverdi kendisini dik yamaçlardan aşağı,
Gözlerimdeki pınarları yatak bellemiş tuzlu sel.

Kimseler aşina değil zihnimde koşturan lisana,
Bundandır hepinizden yakın oluşum gama, hicrana.
Karaladığım defterimi bugün koymayın mizana,
Kararım yeşil vadilerden alevlere dökülür tel tel.

Aldandı gül yetişir diye istikbale tohum eken,
Tenimi sardı hepten, takvimlerin büyüttüğü diken.
Ben onu ordusuyla uzaklarda yaşıyor bilirken,
Şimdiler kapımda tek başına volta atıyor ecel.

Ağır bir taarruza maruz kaldım, dünyaya gülerken,
Demişlerdi hep: “Dur, gülmek için şu vakitler çok erken!”
Sınır kentlerimdeki kaleleri koruyayım derken,
İçimde kurduğum ülkenin, başkenti düştü az evvel.

Muhammed Burhan Gerger 2
Kayıt Tarihi : 5.7.2019 18:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhammed Burhan Gerger 2