Hasta odası,doğum ve ölüm odası
Suskun saatlerin yeri
Umutlar doğar ve ölür orada
Ölüm kokusu siner her yere
Bıraktığı kapkara bir katmanla
İçimize oturur bu is kokuku sis
Gül ve lâle kokusunu özler hasta
Soğuk duvarları aşmak ister
Şifa ne zaman gelir bilinmez
Ümitvar bir bekleyiş,elden gelen
Gelmeyen o günler gelir ve geçer
Şifasını bulan birbir sağlığa erer
Gözlerinde güle hasret gözyaşı
Yüzlerinde soluk bir gülümseme
Bazıları hâlâ mahkumdur soğukluğa
Umutlar ağır ağır tükenir
Kalan hastanın yüzü ise pir u pak
Sonra aniden zaman durur
Sessizlik bıçaklamış zaman örtüsünü
Kararmıştır her şey bir anlığına bir kez
Hekimler direnir,hasta ise savaşta
Gelen ufak bir kıpırtı işaretidir cânın
Sonra iki üç belirsiz kelime
Daha sonra ise gözlerdeki soluk fer
Bir 'Yusuf' daha hayata tutundu
Güneş daha da parlaktı o gün
Şifalı ışınlarıyla selâmladı yeni sabahı
Tüm yakınları geldi sonunda hastanın
Mazhar olmuştu artık özlediği sevgiye
Unuttuğu gündüzleri düşündü
Birkaç gün oldu, kalktı ve doğruldu
Gül ve lâleyi andı tüm kalbiyle
Yeni bir hayatın kapıları açılmıştı artık
Anahtarı şükür olan,şifa ile son bulan...
Kayıt Tarihi : 27.3.2019 01:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!