Yola bakan şu gözler
Her gün sizleri özler
Beni soran olursa eğer
Dersin o şimdi Asker
Gözlerim görmek ister
Aşk, İnsanı çarpar
Aşk, İnsanı ezer
Aşk, İnsanı uçurur
Aşk, İnsanı on ikiden vurur
Aşk, İnsanı ağlatır
Aşk, İnsanı güldürür
ASR-I SAADET
Ne bir an geçer senden uzak, ey Nebi, Yokluğunda kaybolur hakikatin ışığı. Seninle doğdu rahmet, kalktı zulmet, Asr-ı saadetle dindi her türlü musibet.
Bir hurma ile doyururmuş seni açlık, Biz nimetler içinde boğulduk, yazık. Sade bir ev, mütevazı bir yaşam seninle, Biz saraylar içinde kaybolduk hevesle.
Asr-ı Saadet Günleri
Zifiri karanlık çökmüş âlemin her yanına,
Firakında hüsran kaplamış yüreği insana.
Sen ki, rahmet peygamberi, en sevgili nur,
Gel artık, ey Nebi, hasret kaldık huzur!
"Ayazın Türküsüdür Ankara"
Bir şehir var içimde, denizi yok ama derin,
Ayazı ciğere işler, sevdası düşer serin.
Simit, çay ve yokuşlar... sabahın ilk ışığı,
Bir yanda hasret kalır, bir yanda sevda aşığı.
BADEGÜL VE SEFER :
Yıllar eskitemez seni Badegül,
Sefer’in gönlünde açan bir gül.
Ne fırtınalar kopar içimde,
Baharı Kıskanmam Gönlüm Rahattır
Kimsenin gülüne dikmem nazarı,
Diken batmaz gönül, çeker sızarı.
Benim de açılır bir gün baharım,
Sabrederim, olur vaktin pazarı.
BAHARIN MUCİZESİ
Karlar erirken toprak uyanır,
Sessiz bir nida göğe dayanır.
Güneş usulca süzülür dağdan,
Yaprak yaprak doğar her damardan.
Durmadan bahçe yolları kazıyorsunuz
Sürekli onarım var diye yazıyorsunuz
Niçin diye sorsak bize kızıyorsunuz
Yaz ayı geldi elektrik yok
Her zamanki gibi cereyanlar yok
Bahçede fareler kazmış her yeri,
Sanki TOKİ'den aldılar projeyi,
Gündüz saklanır, gece çıkarlar,
Domateslerle ziyafet kurarlar.
Salatalık fidesini kökünden koparmış,
elinize yüreğinize kaleminize sağlık.