çile, hüzün, ızdırap, yaralı...
Hasretin Yankısı
Suat Müdürüm, sensiz bu oda viran,
Ne çayın demi var ne de sohbet diyarından bir an.
Her köşede yankılanır adının özlemi,
Ruhuma çöker sessizlik, ağırlığıyla zaman.
Suat Bey’e
Dostluğun gölgesinde serinler yorgun yürek,
Sevgi dolu sözlerin, ruhlara açar çiçek.
Gülüşün bir bahardır, kışlara umut taşır,
Her misafirin sende, gönül sıcaklığı bulur.
Yüksekten Bakmak Değil, Uzağı Görmek
Birinci katta huzur vardı, dostluk vardı, muhabbet,
Gönüller rahattı, sohbetler tatlı, kelam ziyafet.
Şimdi onuncu kata çıktılar, manzara genişçe,
Ufuklar açılacak, umutlar daha serbestçe.
SUÇUNUZ NEYDİ TOMURCUKLAR?
Zulüm mü var, diplomalı cellatlar türedi,
Vicdan sustu, insanlık yerle bir edildi.
Bebeklere kıyan bu kalpler nasıl çürüdü,
Merhamet denilen cevherden nasip mi alındı?
Su Gelsin, Bereket Gelsin
Kazma vurulmuş toprağa,
Su yol alsın bahçeye, bağa.
Kepçe inceden çalışsın,
Ne zarar versin ne kırıp dağıtsın.
Sütçü Yakup’a Umre Şiiri
Ey gönlümüzün dostu, İmam Hatip yoldaşı,
Umreye gidiyorsun, ne güzel yolculuk başı.
Süt sattığın müşteriye veda ettin de,
Lise arkadaşlarını neden unuttu kalbin de hele?
Yalnızlık çökmüş, sararmış yüzler,
Herkes bir köşede suskun ve küskün.
Dert dolu içimiz, çatlamış dizler,
Sevincimiz yitik, gönüller kırgın.
Yalnızlığa gömülmüş, sessiz bir şehir,
Komşularının hatırına,
Açıp kapattın ellerinle,
Ne kendi bahçene akardı,
Ne de bir karşılık beklerdin yürekten,
Yolları aşarken, benzinle değil,
Fedakârlığınla yürüdü adımların.
Tellerde Neşe, Yayda Hüzün
“Bağlama susarsa Anadolu’nun sesi susar,
Keman ağlarsa yüreklerin sızıları taşar.”
Bir bağlama sarar sabahın ilk ışığını köy odasında,
Kardeşi kardeşe düşman ettiler
Çoluk çocuk demeden öldürüp gittiler
Askeri subayı şehit ettiler
Allahsız kitapsız terör belası
Terör diye bir şey Türkiye yi aldı yürüdü
elinize yüreğinize kaleminize sağlık.