Oğlum Okyanus Yasin !
Kaldır elini selamla ! Dünya'yı 'Hoş Geldin!' aramıza...
Yalnız geçen gecelerimizin ışığı,
Aranılan umutlarımızın kaynağısın artık...
Nasıl bir dünya istiyorsak,
Günlerin geldiğini gördüm,
Gönlümün gerisinden geçtim.
Gücüm gitti göğe....
Görebildiğimi gözledim...
Gönlümün gözü geriledi...
Hani sormuştun “Bana neden aşıksın? Nasıl aşık oldun diye?
“Nasıl aşık olmuştum?” Seni tanımadan, sormuştun.
94 yılı baharıydı. Sınava girecektin bunları sorduğunda.
Sınıfta öğretmen kürsüsündeydin, beni görüp de şaşırdığında.
Heyecandan göğsün, savaş çağrısı almış demirci körüğü gibiydi.
Hayat ne ki zaten?
İki ah! ile bir tüh! imiş.
O da geçer imiş,
Bir kadeh rakı içerken...
Atarsın adımın, isteksiz ve bitkin,
Bakarsın, terkedilmiş mahzun,
Yaklaşırsın, kıpırdanmış şaşkın...
BE! İçtima zamanı mı şimdi?
Etüd!,Yat!, Kalk!, İştima!
Oturmuştu, gözleri boşlukta
Elleri kara,yüzü kaptankara...
Besbelli usanmış; karıştırmaktan çöpleri...
İki eli bitişmiş, avuçları çenesinde,
Dizkapakları çökmüştü, dirsekleriyle,
Sanki yılların yüküydü...
Şu AN ,
Sadece şu AN'ı yaşıyorum...
Gözlerimin önünde;
Bir balıkçı,Ağını çekiyor sandalına...
Alnından bir damla ter düşüyor,
Koca Okyanus'a...
Aşk'ı matemde aradığımdan ,
Ne güneşimi bulabildim, ne de dolunayı...
Yıldızları, sadece yıldızları........
Kararsız bir gecenin ardından,
Karanlıkta kalmak...
Sakin bir günün ardından
Yaşamı bulamamak...
Dingin bir sabahın ardından
Güneşten önce uyanmak.
Gün ışıyor!
Ve kuşlar hala karasız,
Balkona mı gelseler?
Yoksa devam mı etseler?
Yeni bir günü kutlamaya...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!