Karışmadan evvel pirler göçüne
Turna kılavuzu sanaman beni
Bade olsam girsem kadeh içine
Destur deyip dosta sunaman beni
Bahr-i hakikattan yıkanmış tenim
Kavm-i İsrail'e helva'yı kudret
İnmiş ne selva'yım ve ne de men'im
Beni mecnun eden Leyla-yı hasret
Cünun-u aşk ile ne ehl-i fenim
Kelimullah gibi Tur-u Sina'ya
Kavs-ı kametinin fehmeyle fendin
Kaşların resminde yay bu nedir bu
Mir'at-ı hüsnünde aksetmiş kendin
Görse kamer söyler ay bu nedir bu
Semaya ne miktar dolmuş kevakip
Kavuşmadım cananıma
Gözüm yaşı pınar m'ola
Gelse acep yar yanıma
Yağmur gibi diner m'ola
Geri gelmez geçen günler
(Seyrani)
Kayseri ilinden geldim buraya
Hasretlik duygusu başlar sılaya
Teker teker çalın geçin sıraya
Mert oğlu mert ile güreşe geldim
Kendine gel bre ey gafil insan
Her güle el sunma sunalar gibi
Amelin fasittir temelin çürük
Var yıkıl Şeddadi binalar gibi
İncitmen mazlumu olmasan çılgın
Kıblenin sağından sol canibine
Otuz üç yıl oldu bir kuş gideli
Edna çıkıp âlâ meratibine
Olalı âlâlar edna bedeli
Aç kaldı hep çuha bezi yapanlar
Kim çalarsa kara düzen bağlama
Kullanır parmağın mızrap yerine
Âşıkların güzel boşa ağlama
Koymuşlar kaşların mihrap yerine
Geda gönlüm kapısında uyursa
Kimler verdi kimler aldı selamı
Bilmezsen sor bilir şuarasından
Kalbime yazılmış Hakkın kelamı
Ne hacet okumak ulemasından
Amel ile rah-ı Hakka girilir
Kınamayın bende can acısı var
Ansızın bağrıma neşter saldılar
Habl-i veridimde kan acısı var
Yunan hekimleri aciz kaldılar
Azalar icra-yı muayenede




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!