Her baharda açıverir çiçeklerin
Çiçekler takılır saçlarına gidenlerin
Sevdalar günaha dönüşmeden Mevla
Kokuna hasret gidenlerin günahı affola
Sen gökyüzü
Ben okyanus
Gören bizi uzak sanır
Uçsuz bucaksız
Mavilerimiz karışır
Gözlerin nemli, sisli bir bulut
Bülbülvâri nidâlarla bir sahtekâr, âhüzâr edip gûyâ aşkını âşikâr eder,
Gül sükûtta bu sahtekârlık karşısında, zirâ gerçek aşık âr eder.
Yolunu mu şaşırdın ey kuşum?
Ki sözlerin alevden taşlar..
Gülün bağrında ateş...
Yandıkça ruhum yanar
Taşa, toprağa döndü kemiklerim
Ki yanmamıştı bu kadar
Cam kırıkları gözlerinde kanadığım
Dudaklarımdan sızar kızılca bir damla
Sessiz çığlıklarla haykırır kalbim
Diyorsun ki uzak dur, canımın canı
Mevsimlerim hep kış, hikayem acı
Silemezsin gönlümden, gözümden yaşı
İstiyorsan sen git, hayalin kalsın
Aşkı yaşadım yeter, kalsın dahası
Yoldan BİZ'e hayır çıkmaz
Bâki bir yorgunluktan gayrı
Aşktan BİZ'e hayır çıkmaz
Bâki bir ayrılıktan gayrı
Elest Bezmi'nde kime söz verdik
Aynalı yolda sır olup yittik
Hani Sevgi Bâki, hani dost-idik
İki sitemde el olup gittik
...
Hüzünden dem almış ruhum benim
Zevk û sefadan dem vurma bana
Bir aşk mevta olmuş, kabri benim
Koynunda meftahla gelme bana
*
Bilesin Eyyüb'ün sabrı benim
Düşlerimin karantinasında
Gezinen,
Buzlarımı ateşe verdim
Bugün.
Bugün kimine göre düğün,
Kimine göre ölüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!