Yalnızsa bir insan herkes itmişse...
Bayram gelmiş, düğün varmış neyime...
Bir de yari bırakıp da gitmişse...
Tahtın, sarayın, şaton olmuş neyine....
Ağlarken dayanacak bir omuz yoksa...
O gece;
Son sözlerin bitişimdi.
Son bakış, son sitemin;
Benim son gülüşümdü.
O gece;
Ferhat dağda değil, düzde yorulur..
Dervişe hesap değil, yol sorulur..
Yiğit de sevda olursa durulur..
Öğren insanoğlu yoksa hayat zor olur..
Yaban da olsa güzelden geçilmez..
Bir afete düşmüştü gönlüm,
Ela gözler sülün mü sülün.
Rengi solardı yanında gülün,
Alemi kıskandırırdı cemaliyle o kadın
İçi dışı gibi güzel değilmiş, geç anladım.
Hani şarkımız vardı ikimizin,
Beraberce sarılıp dinlerdik,
O şarkı çalmıyor şimdi ağlıyor.
Hani çiçekler vardı mis kokulu,
El ele geçtiğimiz o yolda ki,
Hepsi de soldu bak bize ağlıyor.
Dünya üzerinde, bir sendin gözümde.
Sol yanımdın benim, hayattın özümde.
İçtiğim suyumdun, geceler uykumdun.
Sen gülünce güller açardı yüzümde.
Dağlardım sana bir yabancı göz baksa.
Geçtiğin yollarda çiçek açıyor.
Bastığın toprakta güller kokuyor.
Ne güzel yaratmış, yaradan seni,
Sana bakan bir daha bakıyor.
Hadi gülüm gel de kalbimi vereyim.
Sana ne yaptım ki anlayamadım.
Ben sevgimi sundum, sense ağlattın.
Sana kanat gerip, bağrıma bastım.
Oysa ben dururken ellerle kaldın.
Ne yapmalıydım benle kalman için?
Bizim orda bir kız var;
Adı da Emel.
Bir güzelliği var ki;
Hayata bedel.
Hele o tatlı dili;
Şeker mi şeker.
Şöyle bir geriye dönüp baktığımda;
Boş yıllar geçirmişim, anladım eyvah!
Farkedince yolun yarılandığını,
Nasıl feryat edip sızlanmayim? eyvah!
Ha bir ot olmuşum, ha kuru bir toprak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!