BIKTIM…
Şehrin,
Gürültüsünden, kirliliğinden
Hayatın,
Betonlar arasında esirliğinden
İnsanların,
Güçlüden yanadır, dünyanın düzeni
Sen hep desteklersin, seni ezeni
Yaşım geldi elliye, anlayamadım seni
Ey insanoğlu
Garip pozu verir, iki büklüm durursun
HELE BAKIN
Ekin ekmez, harman kaldırır
Hele bakın şu deyyusun işine
Elden önce ambarını doldurur
Hele bakın şu deyyusun işine
Rahman hışımla lanetledi seni,
Ebedi mekânın olsun emreyledi,
Zifiri cehennemi.
Yalvardın Rahmana dedin:
“Ahir zamana dek gönderme beni”
Hani o eski dostluklar?
Hani o eski dostlar?
Öyle bir zaman ki,
İnsanlar birbirlerini…
Ne arar, ne de sorar
Her şeyin önüne geçti…
VE
Şeriat isteyen kadınlar, Cehennemi görmeli
Sokağa çıkamamalı, kara çarşafa girmeli
Kadınlar hakkında her kararı erkekler vermeli
Erkeklerin on adım gerisinden yürümeli
İnsan sınıfına koymayıp, paspas gibi sürümeli
Uğraştım, Kalû-Bela’dan beri
Bir türlü adam edemedim seni
Boynuna kravat taktım,
Eline verdim kalemi. Lâkin;
Sırtından atamadın semeri
GÖNÜL…
Yar’ın gül bahçesine gireyim dersen,
Aşkın dikenli yolundan geçeceksin
Seherde goncasını göreyim dersen,
Şafakta yar sinesinde bade içeceksin
Bilsin ki!
Mustafa Kemal
Bir daha
Çıkacaktır Samsun’a
Yurt’ta barış-Cihanda
Ben size demedim mi?
Şeyhlerden, şıklardan, ölülerden medet ummayın,
Cumhuriyet düşmanlığına asla göz yummayın,
Öğünün, çalışın, güvenin, muasır medeniyeti yakalayın.
Bakıyorum, hep sırtüstü yatıyorsunuz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!