Ben bu dağların karı
Gönül verenlerin yâriyim
Ram olan sevdalıların
O ölü bakışların esiriyim
Ben munzurun özgür kardeleni
Üfleyip söndürsem şu koca güneşi
Nur olup aydınlatacak mısın ışıksız ruhumu
Isıtacak mısın zindanlarda üşüyen bedenimi
Eritirmi nefesin buz kesilen bakışlarımı
Hasretle yükselecek güneş
Birde poyraz esecek bu sabah
Arş-ı alaya yükselecek Vangölüm
Sahillerinde dolaşırsak eğer…
İliklerimize işlenecek güneş
Çifte yıldızı oluruz yeryüzünün
Şiir gökyüzüdür, parlayan yıldızlardır, gözyaşı diken buluttur, çatlamış topağa yağan berekettir şiir.
…Toprağa atılan tohumdur, ağaçtır, yapraktır, başaktır, bozkırdır, doğadır yeşeren umuttur, sabırla olgunlaşan meyvedir, yavan ekmektir şiir.
…Güldür, bülbüldür, gülde kokan hasrettir, bir aşkın hazin öyküsüdür şiir.
Merhaba dedik sıladan fani dünya ya
Tek arzum sıla da yaşamaktı özgürce hayatı
Seninle gülüp seninle ağlayabilmek…
Ve her şeye rağmen delicesine sevebilmek…
Alev oldu ateş oldu yüreğimi yakıyor bakışların
Oysa hasretini yudumluyordum her gece
Üfleyip söndüreceğim koca güneci bir gün
Ben hasretinle yanarken semada sen yan bu gece
Yağmur olup iğri iğri düşersem toprağa ansızın bir gece
İsyan eğeceğim sensiz yaşadığım günlere
Tutsak edeceğim güneşi ay ı esir…
Ne geceyi göreyim ne de yıldızlar beni…
Kavuşabilmek umuduyla umutlanmak
Ne hasretin bitsin yüreğimde
Ne de bitmesini isterim bu uzun gecelerin
Bitse de ömrüm bu çilekeş zindanlarda
Dağdağamı giderir aşkını ifham ettiğim bu dört duvara
Divanelik olsa da sevmek seni bu vahşetgahta …
ÖZGÜR TÜRKÜ
Beni anarsan günün birinde, çekil bir kuytu köşeye
Yıldızların parlamasını bekle; anmak için beni
Seyreyle gökyüzünü seç en parlak yıldızı
Nasıl yandığını görsün ela gözlerinden
Çoktan eskidi yüreğime vuralan prangalar
Umutlarım hücrelerde çürüdü senelerce
Hasret kaldım bir tan vaktine, ezan sesine…
Feryaaat…
Kuşların cıvıltısını unuttum
Güneşin rengini, çatlamış toprak kokusunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!