Şewe
öyle diyar-ı bekir bakma şewe
surları düşürülmüş pusu kurulmuş
koca çınarı kurutulmuş,
vedat aydın'ı vurulmuş gibi öyle lal...
acını dilinde kilitliyorsun o gözlerinin dilinde,
gözlerin isimsiz bir ülkenin ağıdı şewe...
bir yaralı kara göçsün,
kapkara telin nasıl da deli fıratça iniyor
kuğu boynunun su derinliğine...
belcemin iki sıradağı kavuşturuyor
kızıl alnının yürek içinde ki kuytusunda...
atmacanın alıcı duruşu iki göz kanat çırpar,
iki ürkek karaca zülfünün ormanında kaybolur,
upuzun enginliğinde bakışlarının...
sonra dağ başı şakaklarından süzülür gamzelerinin ovasına,
o gamzeler ki çatlamış harran'dır,
sevda can suyuna açtır...
hasretin kızılca çiçekleri açarken leblerinde,
döle durmaya muhtaçtır,
o zülüf bulutun yağmur gözlerine izdivaçtır...
ahh...suskun göçün karası şewe!
susku yaranın kanamasıdır,
susku dününü öldürmenin yasıdır,
çocukluğuna lal kalıştır,
susku yüreğine bin yıllık paslı kilit...
bilirim zeytin karası değil zülüflerinin teskini,
sürgünsün sürgün,zülfünün her biri zifir tanesi...
sürgün mem'dir mem-e zin'dir
sürgün tarih ikizindir...
yüzünün coğrafyası adsız ülkesine benzeyen şewe
gözlerim yurdun olsun,kur göç çadırını...
yüzüm ülken, yüreğim yuvan olsun...
bırak ezgim yeşersin,kırık türkünün dili olsun...
Şewe!
bırak titreyen yüreğine kurban olsun yüreğinin şairi seyduna
bırak olsun...
Kayıt Tarihi : 23.9.2018 03:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!