sevmekten alışıktım ölüme
neyi sevmedim ki, yer edince ellerim...
ne girmedi ki sözlerime çinili,
açmak pahasına dilimi...
duduk muydum, aksak kaval mı...
hangi suyun kamışıydım ki;
yalnız, çobanımdı sesime aşık...
inanamam, zeynep olduğuna gözlerin
gök müsün ki, maviden çıplak sesin...
ayrı bir yeşeriş gibi, uzağa;
yitirmişsin menzilini, uzunca hissin...
sürmüşsün yüzünü, sandığında rüyaya...
bulaşıktı kire çünkü; yüzündeki gülüşün...
sevmekten alışıktım ya, ölüme
dokunduğum parçalarda birleşirdi,
ruhumu sağaltan kanıt...
sertliğini bırakırken yarama, kent
içine taşırdı ateşini, dağlar...
sürer mi, ayrılığa yaranışın, hala...
tütsü veriyorum ama hayata,
bal aldığım yok, köşenizden...
kırk düğümlü yerindeyim, sülflü oyunun
belki açıldım, belki açılacağım...
deniyorum ucundan, gecikmiş baharları,
değilse de vakit, yumurtaya yatmanın
neysem oyum; dokunmuşum dilime...
hayattayım...
düşkünüm...
varmak için, kıyımdaki sesime...
Kayıt Tarihi : 17.7.2005 16:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)