gecenin kalabalıkları içinde yapayalnızdım
yalnızlıklarım içinde seninle başbaşaydım
dışarıda eskimiş balıkçılar ve yorgun ağlar sevişiyordu
her dökülüşte kayıp denizlere, sahipsiz balıklar üşüyordu.
aydınlık gözlü yıldızlar, kendilerine saklarken yalnızlıkları
sevişme sonralarının, gene kan-ter içindeydi dalgaları.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Çokm güzel.YUVASIZ KUŞ
'şimdi bulanık aksa da sular, biliyoruz ki mavidir her deniz '
çok güzeldi ...bütünüyle...gecelerin sessizlik saatlerinde saklı sevgileri korumalı ...ki yürek yükünü atsın denize.
gözlerinde gördüğüm hüzün, o başka bir şeydi
belki şu an yaşadıklarımız o bakışlarda gizliydi.
sevişmeler... yalnızlıklar içinde düşünceleri kıyafetlendirme, benzemiyor bir gömleğe, örtüye... bir heykeltraşın yontusu, bir musiki tarihlerden, bir seyahat sosyo-ekonomik, toplumsal müzelerde çığlıkları kıyafetlendiren uzaklığın, benzemiyor bir yarın güneşini karartmaya, çıralı çarkı çevirmelerin masal ejderhalarına...
sevişmeler... denizde yine çarşaflar... ufkumda oynaşıyorum sefilliğin peri sofrasına yılışan mikrop bulaşılıcığına imdadı... aşkımın hayaline gizlediğim sevgilim uyanıyor, güneş doğuyor, yarınlar sevişmelere bulutlanmış yağmurun yağışını bekliyor... ve ben uyanıyorum ancak daha şimdi...
sevişmeler...bir bakıştır bazen her şey... ve kaybolabilirim içinde bu şiirin...
çok güzel anlatımıyla renkli şiirlerinizi zevkle okuyorum... tebrikler, sevgiler, saygılar
gecenin kalabalıkları içinde yapayalnızdım
yalnızlıklarım içinde seninle başbaşaydım
yakamoz düşmüştü denizin üstüne, denizde dalgalar oynaşırdı kumların göğsünde
teni diriydi düşlerin, düşler şehvetle sevişmeleri özlemişti vuslatla, vuslat bir balığın yüzgecinde, yüzgeç aklımızın bir köşesinde...
sevişmeler.... akılda ne varsa bir kenara bırakıver, dağlar tepeler yüksek kavaklar... bulutlar yağmur olmuş yağmayı bekler... denizde yine çarşaflar, oynaşta gene aklım .... gizemi saklı durur deniz kızlarımın...
kaleminize sağlık, tebriklerimle.
evet o bakışlarda, öyle olmalı. maviye boyanmak geldi içimden.. dizeleriniz usta ve güzel aksettiriyor ve dyumsatıyor sonra
Sevişmeler
gecenin kalabalıkları içinde yapayalnızdım
yalnızlıklarım içinde seninle başbaşaydım
dışarıda eskimiş balıkçılar ve yorgun ağlar sevişiyordu
her dökülüşte kayıp denizlere, sahipsiz balıklar üşüyordu .
aydınlık gözlü yıldızlar, kendilerine saklarken yalnızlıkları
sevişme sonralarının, gene kan-ter içindeydi dalgaları.
çok uzak aralardaydık, yüreğim donuyordu
buz tutan yüreğimde sadece adın yazıyordu
yengeç yürüyüşüydük, ıslak yakalandığımız sahillerde
kum tanelerine asılıyorduk, farklı med-cezirlerde.
şimdi bulanık aksa da sular, biliyoruz ki mavidir her deniz
bütün denizlerin sularında maviye boyanır yüreklerimiz.
o anda, aynı hecenin bacasından tüterdi duman
yürek dolusu arzular gibi, şiddetle yanardı zaman.
ağaç dalında bahardık, baharı ıslatmaz yağmurlarımız
şehrin merdivenlerine serilmişti, yorganımız yatağımız
az mı rüzgar esti saçlarımıza sessizlik saatlerinde gecelerin
biz çözülmemiş manalarında dolaşırken diğer hecelerin.
gözlerinde gördüğüm hüzün, o başka bir şeydi
belki şu an yaşadıklarımız o bakışlarda gizliydi.
Cevat Çeştepe
bir bakıştır her şey bazen. kutlarım üstat. selamlar.
ağaç dalında bahardık, baharı ıslatmaz yağmurlarımız
şehrin merdivenlerine serilmişti, yorganımız yatağımız
az mı rüzgar esti saçlarımıza sessizlik saatlerinde gecelerin
biz çözülmemiş manalarında dolaşırken diğer hecelerin.
gözlerinde gördüğüm hüzün, o başka bir şeydi
belki şu an yaşadıklarımız o bakışlarda gizliydi.
Muhteşem bir sevda şiiri. Ne denebilir ki. Şiirlerinizi okumak ve onların içöinde kaybolmak benim için ayrı bir anlam ifade ediyor. Yüreğinizdeki sevgi hiç bitmesin.
Kutluyorum kaleminizi ve yüreğinizi. Saygı ve svgiler yüreğimden yüreğinize
Sevgi; onun manâsı o kadar derin ki...
''Bir kere sevdaya tutulmayagör,''
Denizle mehtap, yağmurla yeryüzü, bulutla rüzgar... Eller... Gözler.... Duygular...Duygular...
Sadece yanyana değil, dağlar ardından...
Koşullar ne olursa olsun, önüne geçilemez...Sonu hüsran bile olsa...
''kum tanelerine asılıyorduk, farklı med-cezirlerde.
şimdi bulanık aksa da sular, biliyoruz ki mavidir her deniz ''
selam ile,
mehmet şakir karataş
yengeç yürüyüşüydük, ıslak yakalandığımız sahillerde
kum tanelerine asılıyorduk, farklı med-cezirlerde.
şimdi bulanık aksa da sular, biliyoruz ki mavidir her deniz
bütün denizlerin sularında maviye boyanır yüreklerimiz.
çok beğendim ...Şairin kalemine,yüreğine sağlık...
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta