Aklımdan geçenleri tütün misali dizerek
Ellerine verdim göz eriminde
Balık ağzı gün torbaları
Sedefine
Can çekişi göz yaşını bağlamış
Deniz canına can gerek yedek gecede
Her dakikasını sana ayırdım
Ve mevsimler gibi geldim
Pencereni açsana
Hiç bu kadar çıplak hissetmemiştim kendimi yıllarca
Ve yıllarca
Sevdiğimin yanında uyanabilmek için yaşlandım
beni düşün ilk barınağında
safi bir başkaldırının gizemiyim ben
derdim yavrular
kalem gibi parmaklı yavrular
gönül uykudan uyandı
telefonum sen çalıyor...
gözlerimin merkezinde
ay salıncak
aşk mavi bir uçurtma
denize tutunmuş bu kentte
Açıp sığındığım
İnce sazda masum, asude şiir
Şarap yerine,çamura avlanmaya öpüşmeyelim
Sevgi eşiğinde
Güzelleşelim ekinlerle
Boş değildir bilirsin ekinler
Şiirlere,türkülere,aşka sinen
kağnı acılara
dağların kentinde,suskun tanıktı
yaşamın koyu mavi iskelesinde
yalnızlık yükünü yücelere yükseltirken
iki kelime düştü gözümden...
uzun bir hüzme sandığım
devrildi... hırçın seri dalgalarla
saçlarımı çengi şimşekler yalıyor
aklım uçmasın diye tutuyorum ipinden
hırsları jilet oysa
sıvaları kış düşünceli
az
durup dururken
simetrik mürekkep lekeleri görüyorsan ömründe
kelebek mi yarasa mı seçemiyorsan
oturup içlenme
gözlerini aç
karşı kaldırımda duran ağaç
zambaklar açmadan az önce
kendine raylar döşeyen birini tanıdım
kapıları çalardı sesiyle...
yer üstüne gözü pek bir yüzle
lakin kalbi küskün bakardı.
tütün kırardı göz çukurundan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!