nasıl unuturum o günü
sevimli ve z/arif ayrıntılarla doldururdum içimi
kente uzanan gerçek bir manzaram ve ağaçlarım vardı
kayalarda otlarım
yarıklarda büyümüş çiçeklerim ve
ve sen vardın gökyüzü gülü
Soğuk,kalabalık gelirse
Endişelenme
Her terinde farklı ömür
İnce düşer mücevhere.
Tanıdık bir yüz
Armağan,sargılı şeker.
nereye dökeyim bilyelerin itirazını?
arkamda klakson sesi ayağımı yalıyor.
___baskın ve sakin bir ıslaklık var içimde.___
çizimlerim kaç adım uzaklıkta
yıllar var hâlâ düşünürüm
dünyanın köşesi upuzun
çakal yağmuru kahkaha atar
yol yok
yordam ötede
düş çolak
su bakiresi havalandı
karanlığa dair ne varsa at
kalbim Karadeniz’e dökülüyor
kağıttan gemiler yap
kuzum, Egehan
adım attığın her yerde
ayaklarının altına ellerini koyacak babanı görüyorum
yüz hatlarının kararlı,sevecen ve insan çizgilerinde
kırmızı pırıltılı,yeşil yapracıklı bir daldan
her bahar Anarkali açan duvardan
beklenmedik bir parlaklıktan
’günaydınım,nar çiçeğim,sevdiğim’diyen Fevzi Halıcı dan
ve eve bereket niyetine atılmış nar dan
güzelden
Dalgalar ne kadar inatçı
Hep tekrar.Tekrarlar
Bu gece seni kıskandırıyorum
Adı mangal
Adı balıklar
Tanrıların dağındayım bir başıma
Saçlarımdan üç yıldıza yol
Yola göz incilerim dökülüyor
Şırıl şırıl bir dere denize dönüşüyor
Ah! Oluyorum
Denize taş atıyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!