Geleceğe doğru tırmanırken zaman,
Daralan kafalardan akmıyor artık fikir.
Tıkanan damarlarda dolaşmıyor temiz kan;
Bütün damarlardan kir akıyor kir! ..
Kir taşıyor ırmaklar dalgalı denizlere,
Sahile vuruyor zehirlenmiş ölü balıklar.
İnmeler iniyor insanların gözlerine,
Birbirine giriyor cepheleşen kalabalıklar.
Su sesi duyulmuyor suyun sesinde,
Güneş utanıyor,bulutları ediyor gözüne perde...
Ağır esiyor rüzgâr,bir yorgunluk var esişinde.
Ay gizlenmiş dağların ardına,duruyor gerilerde...
Çığlıklar yükseliyor sesinde zamanın! ..
Kir bulaşıyor güneşli günlerin duruluğuna,
Beddular yankılanıyor zihinlerinde insanların;
Yeni yorgunluklar ekleniyor dünyanın yorgunluğuna.
Yasak ekmekler üretiliyor kaçak tezgâhlarda;
Hamuruna dökülüyor tavalardan akan timsah gözyaşları;
Duyulmuyor çığlığı ekmeğin,dolaşırken güzergâhlarda,
Servis ediliyor,yasak ekmek,ağırlamak için miğferli başları...
Pay edilip dağıtılıyor insan çığlıkları! ..
Dağıtıldıkça çoğalıyor,kalması gerekirken dünlerde,
Bu çığlık derinden sarsıyor aradaki bağlılıkları,
Oysa sevgiyi pay edip çoğaltmaya ihtiyacımız var bugünlerde.
Kayıt Tarihi : 6.1.2014 17:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!