yitip giden günlerin ardına
yaklaşırken sonbaharı ömrün
en çokta senin yokluğun
kesiyor yüreğimi...
güzel günler umut etmek varken
solyanım öksüz bir nilüfer şimdi..
Mayıs dudağımda kekremsi bir tad
bir işçinin avuçlarında açar bahar gülleri
alın terinin tuzu karışır yağmurlarıma
toprak yeşerir
her direniş bir umuttur filizlenen yarınlara...
ne zaman bir işçi görsem
center>Simli Resim
yine kiraz zamani
daglarda katirtirnaklari,yüregimde sen
bugday basaklari ürüne durmus
canim nasil seni çekiyor bilsen...
Bir nisan sabahı,
Med-cezirler içindeyim
geçmiş yaşantıma baksam,
yitip giden sevdalar
kanayan yürek,
kurumamış gözyaşları...
Sana gül bahçesi sunmadım
Benim de etim kemiğim var
Ben kimim ki seni bağışlayacak
Seni yaratan bağışlasın yar
Zehir zemberek sözlerinle beni
Atam senin bizlere bıraktığın
en büyük eser CUMHURİYET
Dileğim o ki,
bu kutlamalar sözde değil
özde olsun.
23 NİSAN
Yağmur yağmadı bu yaz.Büyümedi
kır tütünleri.evinlenmedi başaktaki
buğday.Yağmur duası yapıldı.
Hemde iki kez
toplandı halk erenin başına...
Keşkekler pişirildi,aşureler dağıtıldı.
senin mesleğin
-----beyaza düşen bir kan damlasının
leke götürmeyecek belirtisi
----------kadar kutsal...
senin mesleğin 'hiç'i var ettiğin
-----------oranda yüce
Günışığımsın İçimden Dünyaya Süzülen
sen daha bir su damlasıyken ben seni sevdim
çift kişilik oyundan batınıma süzülen
kaçak bir göçmendin sen...
en içselime otağ kuran...bir su kesesinde var olan
Sen içtiğim su gibi,
soluduğum hava gibi
................vazgeçilmezimsin.
Sen içime,
belki tarla kuşlarını kovalarken
....girdin.
Kıvranıp duruyor ölümünü isyan eder gibi.
Beden acıları yürek acılarından üstün olduğunu anlıyor.
Ölümü Öylesine sabırlı, öylesine soğukkanlı bekliyorki
Oda ne balıkcı balığı yine engin sulara bırakır
Taki bir başka oltaya takılıncaya kadar özgür..muhsin yener