Can duvarlarım yıkıldı,
Ezildikçe ezildi ruhum,
Bu afet yerle bir etti beni,
Artık, benden geriye kalanları
İzlemekle yetiniyorum,
Buz tutmuş, ha kırıldı ha kırılacak buğulu çerçevemden...
Bu nasıl kalp?
Hiç acımaz mı sevdiğini?
Yoksa yalan mıydı sevdim demeler?
Nasıl unuturum seni?
Hangi kapıyı çalsam sen.
Çık git artık kalbimden.
Bir varmış bir yokmuş,
Gecenin karanlığında
Parlayan yıldızların kucağında
Sevgi, yine hayal kurmuş;
Hoyrat bir rüzgar olmuş
En dik yamaçlardan savrulmuş
Çıkmak istesem de dışarı
Açtığım kapılar bir bir kapanıyor
İçimde kopan fırtına,
Açık kapı bırakmıyor...
Sırf ellerim kirleniyor diye
Elma şekerimi yere attığından beri
Hiç kir bırakmıyorum ellerimde
Sen bir daha hayallerimi yere atma diye
O benim için sadece elma şekeri değildi
Pamuk prensesin elması gibi
Şimdi sessiz olmalısın
Nefesin de yavaşlasın
Dalgaların eşliğinde
Kendini duymalısın
Hadi dalga daha güçlü
Götür bütün acıları
Derin bir iç çekişle başladı çöküşüm
Şu sokağı dönsem biter mi yol
Ne kadar daha yürümeliyim
Gözlerimi açmaktan korkuyorum
Rüzgar bana yine düşman
Yüzüme yüzüme çarpıyor acımadan
Bu gece yıldız yok gökyüzünde
Eksiğim biraz yalnızım yine
Kafam karışık, bir yol peşindeyim
Yine bilinmez acıların eşiğindeyim
Hayali salıncağımı kurdum
Daha yükseğe daha yükseğe
Sayısız ses, birikti yüreğimde,
Kendimi dinlemekten vazgeçtim,
Biriksin, çare yok bıraktım.
Müziksiz yürümeye, devam edeceğim.
Ritmimi kaybedip, belki yine düşeceğim.
Düştüğüm yerde biraz kalıp,
Dedim ki "Güvenme!"
"Kalbini sakın verme!"
"Sakın ha sakın dinleme!"
"Beni dinle onu dinleme!"
"Kanma mucizesine!"
Ama dinlemedin beni yine,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!