Sevdam yürek yakar, can efendi,
Vuslatımın gözleri kan ağlıyor.
İki çift göze vurgun bu yüreğime
,
Ayrılık vakti yaklaşıyor.
Dalından kopmuş bir çiçek gibiyim,
Eşi benzeri yoktur bu âlemde,
Bir bahar gülüdür senin cemalin.
Sorsam yıldızlara, güneşe, aya,
Bulamazlar senden bir misalin.
.
Aşkın düşürdü yolumu sevdaya,
Kalbim ürkek bir serçe gibi
Konuyor kağıda her bir dizede
Ellerim titrek, sözlerim kırık
Bir hatıranın gölgesinde
Kuşlar unutmaz eski şarkıları
Ne gam, ne tasa ey yar senden,
Gelen de hoş, giden de hoş.
Gül de solar, dikeni de düşer,
Açanı da hoş, solanı da hoş.
Ateş misali yanar gönlüm,
Yalnızlığın eşiğinden kalkıp da geldim
Issız sokakların unuttuğu bir adla
Beni çağıran sen miydin, bilmiyorum
Ama her şey sende bitiyor, her şey sende başlıyor
Geceler adını söylemekten ürküyor artık
Ben hâlâ sessizliğe yeminliyim.
Bir nefes yetmez bazen,
hayatı taşımaya.
Zamanın sırtı kambur,
anılar düşüyor parça parça.
Hangi mevsimde unuttum kendimi?
Seni sevmeyi aralıyorum bugün sayfalarda
Gökyüzü kadar mavi
Ormanlar kadar yeşil bakan gözlerin
Bir toprağa hapsetmisti beni
.
Sen gaybı bilmezsin
,
Gönülden geçeni görmezsin
,
Sevdim der geçersin
,
Canan’a erdim sanarsın.
Oysa aşk bir perdedir.
Kalem sustuğunda tüfek konuşur,
Bir ağıt yakılır, küller boğuşur.
Kudüs bir kandildir, sönmez ebedî,
Ona bakan bilir: Direniş yeminî.
Ne duvar yıkar bu kudreti, ne tank,
Hicranla yıkandı göğsüm, aşk küle döndü.
Sessizlik konuştu sonra, kelâm da yandı.
Her harfi duaların kurşun gibi saplandı,
Sabırla örttüğüm eski yaram da yandı.
Geceyi giyindim ben, yıldızlar sustu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!