Seninleyken mutluydum. Ama bu mutluluğun bozulmasından korktuğum için kaçtım ben. Hep öyle olmaz mıydı zaten? Şarkıda bile dediği gibi ‘gün gelir mutluluk bile acı verirdi, çünkü sonu olduğunu bilirdin.’ Hiç olmadık bir zamanda alınıverirdi elinden. Öyle olmasa bile o büyünün bozulması düşüncesi korkuturdu seni.
Ama “ya bu büyü bozulursa” diye bugün yaşanmaz ki, öyle değil mi? Mutluluğun çalınmasın diye saklarken, o mutluluk yaşanmadan geçip gitmez mi? Ya darılıp, bir daha hiç gelmezse…!
İşte tam bu noktada bıraktım kendimi sana. Kaçıp gitmesinden korkmadan, geç kalmadan doyasıya yaşamak istedim. Evet! Bu mutluluk yaşanacaksa, seninle yaşanmalıydı!
Seninle, içim içime sığmıyorken, yarın kimin umurundaydı ki? Veya birkaç saat sonrası…
Herkesin dilinde ‘an’ı yaşa cümlesi dolanır. Bilemiyorum kaçı gerçekten ‘an’ı yaşar. Bizi biz yapan geçmişimizi ve hayata tutunmamızı sağlayan geleceğimizi çıkardığımızda ‘an’ mı kalır şimdiye? Peki, bunları çıkarmak mümkün müdür düşünceden?
Bir an için mümkün olduğuna inanmak istedim. Eğer gerçekten ‘an’ yaşanıyorsa, seninle yaşanmalıydı!
Bir aşk yılından 8.şubat ayrılığına…
Belki sonra tanışırız,
Bir aşk yılı sonra.
Hiç bir şey kirlenmemişken daha,
sana ait herşeyi dünde bıraktım....
ne varsa seni hatırlatan,
seni düşündüren söküp atamadım belki ama gömdüm...
kalbimin taa derinliklerine gömdüm.
gülümseyişin...
her gülümseyişte ışıldayan gözlerin...
isyan günlerinden notlar - 2
TEK SUÇLU ZAMAN
“Bir sevgi var içimde” derdim hep
Anlamsızlığımla geceye gömüyorum özlemimi,
Tüm cesaretimi toplayıp, yok sayıyorum sevgimi,
İhanetin bedeli inadına sevilmek olmamalı...
İçindeki sevgiyi besleyecek bir aşk yoksa eğer,
Kalbine kulaklarını tıkayıp yol almalı...
Anlamsızlığa doğru yürümeli,
“ O kadar beyazsın ki dostum; kir tutuyorsun “
Sözlerin kulaklarımda ki sessizliği bozarcasına haykırıyor.
Ne oldu da kir tuttuk biz dostum?
Hangi çamur üzerimize bulaştı?
Veya kim bu çamuru üzerimize sıçratmaya cüret etti?
Dün bir çocuğun masumluğuna gizlenen yüreğimiz,
Hislerim sözcüklere dökülmüyor
Canımın nasıl yandığını
Kanımın nasıl aktığını
Görmeyesin, bilmeyesin diye..
Yaşanılanlar belgelenip,
Geleceğe sarkmasın diye
Bir bekleyiştir doluştu gözbebeklerime,
Umut insanın yaşama tutulan ışığıdır ya;
Hiç söndürmedim ışığımı.
Gözlerinde bekledim geceler boyu,
Bakışlarında asılı kaldım sessizce…
Kayboldum yanında arar bulursun diye,
Küçüktük habersizdik dünyanın küçük hesaplarından
Bizi bekleyen sürprizlerden habersizdik…
Öylece büyüyorduk…
Bin bir hevesle…
Yollar o kadar karışık görünse de aynı yere çıkıyordu sonu
Ve bir yerlerde bir şekilde mutlaka kesişiyordu
Da- ya- na- mı- yo-rum
Öyle tüm içtenliğinde gülümserken bana
Bir yabancı gibi uzaktan bakmaya
Kalbimde açtığın yarayı,göstermek için sana
Ellerinden tutup “işte bende ki izlerin”
“işte bende ki sevgin”
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!